¡mtîyaz SAHiBi | Proprietor Burhan ÇAGLAR
SORUMLU YaZI i$LERi MüDÜRÜ | Managing Editor Ömer Faruk CAN
S
-a
Osmanli ara§tirmalarina münhasir, alti ayda bir (Nisan ve Ekim) ne§redilen, agik eri§imli, gift kör hakem sistemli akademik dergi
Double-blind peer-reviewed open-access academic journal published semiannually (April and October) in the fields of Ottoman Studies ^
S 8
SAYI | ISSUE 3 • NiSAN | APRIL 2022
a
£
iRTiBAT | Contact Kadim • Sakarya Üniversitesi
Esentepe Kampüsü, Fen-Edebiyat Fakültesi, C Blok, Ofis: 113, Serdivan/Sakarya (Turkey) 54050 Telefon | Phone • 00 90 264 295 60 15
Internet Adresi | Webpage • dergipark.org.tr/kadim • kadim.sakarya.edu.tr E-posta | E-mail • kadim@sakarya.edu.tr
Tasarim | Design Hasan Hüseyin CAN
Baski | Printed by
MetinCopyPlus • Arti Dijital & Baski Merkezi
Turkocagi Cad. 3/A Cagaloglu/Fatih/lstanbul
Basim TaRiHi | Print Date • NiSAN | April 2022 ISSN 2757-9395 • e-ISSN 2757-9476 UcRETSiz | Free of Charge
Kadimdeki makaleler, Creative Commons Alinti-Gayriticari 4.0 (CC BY-NC) Uluslararasi Lisansi ile lisanslanmigtir. Bilimsel ara§tirmalari kamuya ücretsiz sunmanin bilginin küresel payla§imini artiracagi ilkesini benimseyen dergi, tüm içerigine aninda Libre açik erigim saglamaktadir. Makalelerdeki fikir ve görü|lerin sorumlulugu sadece yazarlarina ait olup Kadim'in görü§lerini yansitmazlar.
Articles in Kadim are licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 (CC BY-NC) International License. Kadim provides immediate Libre open access to its content on the principle that making research freely available to the public supports a greater global exchange of knowledge. Authors are responsible for the content of contributions; thus, opinions expressed in the articles belong to them and do not reflect the opinions or views of Kadim.
Dergi Park
Edïtôr Editor-in-Chief
Mïsafïr Edïtôr Guest Editor
Yayin Kurulü Editorial Board
Yazim ve Dïl EdïtôrlerI Writing and Language Editors
Tûrkçe Dïl EdïtôrC Turkish Language Editor
Ingïlïzce Dïl EdïtôrlerI English Language Editors
Mïzanpaj EdïtôrC Layout Editor
Sosyal Medya EdïtôrC Social Media Editor
Yayin SekreterI Secretariat
Arif BÎLGÎN | Prof. Dr., Sakarya Oniversitesi
Fatih BOZKURT | Doç. Dr., Sakarya Oniversitesi
Necmettin ALKAN | Prof. Dr., Sakarya Oniversitesi Fatih BOZKURT | Doç. Dr., Sakarya Oniversitesi Ömerül Faruk BÔLÛKBA§I | Doç. Dr., Marmara Oniversitesi Kerim ilker BULUNUR | Doç. Dr., Sakarya Oniversitesi Bü§ra ÇAKMAKTAÇ | Dr. Ögr. Oyesi, Sakarya Oniversitesi M. Talha ÇiÇEK | Doç. Dr., istanbul Medeniyet Oniversitesi Filiz DIGIROGLU | Doç. Dr., Marmara Oniversitesi Miraç TOSUN | Dr. Ögr. Oyesi, Karadeniz Teknik Oniversitesi Kenan YILDIZ | Doç. Dr., istanbul Medeniyet Oniversitesi
Ömer Faruk CAN | Sakarya Oniversitesi Burhan ÇAGLAR | Sakarya Oniversitesi Burak ÇITIR | Sakarya Oniversitesi Mehmet KERiM | Sakarya Oniversitesi Bünyamin PUNAR | Sakarya Oniversitesi
Sedat KOCABEY | Sakarya Oniversitesi
Bü§ranur KOCAER | Sakarya Oniversitesi
Muhammed Emir TULUM | Dr., istanbul Medeniyet Oniversitesi
Didar Ay§e AKBULUT | Marmara Oniversitesi irem GÛNDÛZ-POLAT | Sakarya Oniversitesi Hâcer KILIÇASLAN | Sakarya Oniversitesi
Hasan Hüseyin CAN | islâm Araçtirmalari Merkezi (iSAM)
Bü§ranur BEKMAN | Sakarya Oniversitesi
Yusuf islam YILMAZ | Sivas Cumhuriyet Oniversitesi
Mahremiyet ve Kazanç Arasinda Osmanli Kadini
OTTOMAN WOMEN BETWEEN PRIVACY AND PROFIT
ARIF BILGIN*
OZ ABSTRACT
Bu makale, seçkinler di^indaki Osmanli kadinlannin modern dönem öncesinde iktisadi faaliyetlere ne düzeyde katildiklarim ve bunun nedenlerini ara^tirmaktadir. Çali^mada Osmanli kadinlari-nin ekonomik faaliyetlerde bizzat yer almalarinin sinirli kalmasi-nin, vekil kullanmayi ya da yeterli düzeyde sermayeye sahip olsalar da ekonomik aktivitelerden uzak durmayi tercih etmelerinin, ihti-yaç durumlari ve mahremiyet algilarina bagli olarak olu^tugu iddia edilmektedir. Osmanli kadininin ihtiyaç ve özellikle de mahremiyet algisinin yöreden yöreye degi^mesi, bu alginin olu^umunda ör-fün önemli bir yer tuttugunu göstermektedir. Söz konusu iddiala-ri sinamak ve ilgili bulgulari elde etmek için mevcut literatür ya-ninda Evliya Çelebi Seyahatnamesi ve çok sayida mahkeme kaydi kullanilmi^tir. Bu kaynaklardaki veriler hem Osmanli kadinlarinin mahremiyet algisini kapsamli bir ^ekilde tespit etmeye hem de çe-çitli yollardan edindikleri para ve mal birikimini nasil kullandikla-rini belirlemeye imkân vermektedir. Bu çerçevede Osmanli kadin-larinin edindikleri mallari genellikle satma egiliminde olduklari, nakit paralari ise kocalarina verdikleri veya ev e^yasi ya da mücev-her aliminda kullandiklari anla^ilmaktadir. Bununla birlikte, kimi kadinlarin sinaî üretim sûreçlerine katilarak veya pazarda sati^ ya-parak aile ekonomisine katkida bulunmaktan geri durmadiklari tespit edilmi^tir. Çali^an kadinlarin büyük kisminin ise ev içi hiz-metlerde istihdam edilmesi, Osmanli kadininin mahremiyet ve ka-zanç çizgisinde birincisine yakin durdugunu ortaya koymaktadir.
Anahtar Kelimeler: Osmanli Kadini, Kadin Çaliçmalari, Muhaddere, Miras Hukuku, Mahremiyet, Vekil, Ev Içi Hizmetler.
MAKALE bilgisi | ARTICLE INFORMATION
Makale Türü: Ara§tirma Makalesi | Article Type: Research Article Geli§ Tarihi: 15 Mart 2022 | Date Received: 15 March 2022 Kabul Tarihi: 8 Nisan 2022 | Date Accepted: 8 April 2022
This article investigates non-elite Ottoman women and the degree of and reasons for their participation in economic activities before the modern period. It argues that Ottoman women mostly chose to act by deputies or stayed away from the market even if they had financial resources and this limited participation into economic activities can be explained by two main factors: financial necessities and privacy. While the perceptions of necessity and privacy changed from region to region, local customs played an essential role in developing these concepts. In order to check these arguments and collect data, we used the travel book of Evliya ^elebi, and numerous court records in addition to secondary literature. These sources offer ways to comprehensively understand Ottoman women's perception of privacy and pinpoint how they used their money and wealth acquired through various means. Thus, the study establishes that Ottoman women tended to sell their possessions and whenever they had cash, they usually gave it to their spouses or bought houseware or jewelry. Still, some women supported their households by manufacturing or selling products in markets. The fact that most of the working women were primarily employed in household services shows that for Ottoman women privacy outweighed profit.
Keywords: Ottoman Women, Women's Studies, Virtuous Lady (muhaddere), Inheritance Law, Deputy, Privacy, Housework.
lij?' ATIF | CITATION
Bilgin, Arif. "Mahremiyet ve Kazanç Arasinda Osmanli Kadini". Kadim 3 (Nisan 2022), 77-105. doi.org/10.54462/kadim.1086088
* Prof. Dr., Sakarya Üniversitesi, Tarih Bölümü, arbilgin@yahoo.com, ORCID: 0000-0002-4351-9676.
Mahremíyet ve Kazanç Arasinda Gsmanli Kadini ARIF BILGIN
GÍRͧ
Müslüman Osmanli kadinlarinin iktisadî faaliyetlerde yer alma düzeyini tespit etmeye ve nedenlerini irdelemeye odaklanan bu araçtirmanin baçliginda kazanç yerine ihtiyaç kavramini kullanmak da mümkündü. Çünkü araçtirmanin bulgulari, müslüman Osmanli kadinlarinin iktisadî faaliyetlere agirlikli olarak ihtiyaçtan dolayi katildiklarini ortaya koymaktadir. Diger taraftan hayatin hiçbir sahasinda tek tip bir Osmanli kadinindan söz etmek mümkün degildir ve klasik dönem Osmanli kadinlari mahremiyet ve kazanç algilari açisindan da çeçitlilik göstermektedirler.
Araçtirmaya baçlamadan önce, Osmanli kadinlarinin iktisadî faaliyetlerde bizzat yer alma düzeylerinin nispeten yüksek oldugunu varsaymaktaydim. Birçok insanda oluçan bu kanaat, Osmanli kadini üzerine gerçekleçtirilen araçtirmalarin geldigi noktayla yakindan alakalidir. Osmanli kadinlari üzerine sicillere dayali ilk kapsamli araçtirmayi yapan Ronald Jennings'ten önce Osmanli kadinlarinin iktisadi hayata katilmadiklari, evlerinden diçari pek çikmadiklari yönünde olumsuz bir algi mevcuttu. Hatta Jennings'in çaliçmasindan sonra da bu alginin kisa sayilmayacak bir müddet daha geçerliligini korudugunu söylemek mümkündür. Jennings'le baçlayip Haim Gerber, Abraham Marcus ve digerleriyle devam eden, özellikle sicillere dayali çaliçmalar, kadinlarin çeçitli iktisadi faaliyetlere katildigini açikça gösterdi ve Osmanli kadinlarinin iktisadi hayata katilimlarinin yüksek oldugu kanaati yayginlaçti. Hatta kadinlarin bu iktisadi faaliyetlere bizzat katildiklari, araci kul-lanmadiklari gibi kabullerle piyasadaki görünürlüklerini abartan bir anlayiç dogdu. Ben bu araçtirmada nicel verilere de dayanarak müslüman Osmanli kadinlarinin ekonomik aktivi-telere bizzat katiliminin dü^ük düzeyli oldugunu savunuyorum. Araçtirmanin bulgulari, kadinlarin iktisadi faaliyetlere yaygin kanaatin aksine daha az katildiklarini, piyasada bizzat yer almaktan genellikle çekindiklerini, iktisadi faaliyetlere katilmalari durumunda ise araci kullandiklarini ve edindikleri mallari içletmek yerine genellikle satmayi tercih ettiklerini göstermi^tir. Bu nedenle müslüman Osmanli kadininin mahremiyet-kazanç çizgisinde agirlikli olarak mahremiyet tarafinda durdugunu iddia edecegim, bu yönde çeçitli argüman-lar ileri sürecegim.
Çaliçmada, gerek mahremiyet algisi gerekse iktisadi faaliyetlerdeki rolleri açisindan müslüman Osmanli kadinlarindan önemli ö^üde ayriçan gayrimüslim kadinlar ile hanedan mensuplari, yüksek düzeyli bürokratlarin eçleri ve çocuklarindan oluçan seçkin kadinlar kapsam diçinda birakildi, siradan kadinlarin ekonomik faaliyetlere katilma biçimleri üzerinde yogunlaçildi. Ihtiyaç duyuldugunda ve özellikle de karçilaçtirma yapmak amaciyla sonraki dönemlere ait verilere müracaat edilse de incelemenin zaman araligi Osmanli klâsik dönemiyle sinirlandirildi, 19. yüzyil ve özellikle de kadinlarin piyasada görünürlüklerinin iyice arttigi meçrutiyet dönemleri hariçte birakildi.
Çaliçmada öncelikle, kendi döneminde imparatorluk cografyasinin genel resmini sunan Evliya Çelebi'nin Seyahatname'sinden hareketle Osmanli toplumunun mahremiyet algisi anlaçilmaya çaliçilmiçtir. Seyahatname, Osmanli kadinlarinin mahremiyet algisini agirlikli olarak onlarin diç dünyayla iliçkisi baglaminda sunsa da oldukça faydali tespitler yapmaya imkân vermektedir. Bunu Evliya Çelebi'nin Osmanli kadinlarinin iktisadi hayattaki yerine dair neler söyledigini içeren bir kisim takip etmektedir. Evliya, kadinlarin özellikle de
müslüman Osmanli kadinlarinin iktisadi faaliyetleri hakkinda olduk^a sinirli bilgi ver-mektedir. Ancak seyyahin verdigi kimi bilgilerin diger kaynaklarda, diger kaynaklarda yer alan bilgilerin de Seyahatname de bulunmamasi eserdeki sözü edilen sinirli bilgiyi cazip hale getirmektedir. Bu kismin ardindan Osmanli kadinlarinin iktisadi hayattaki rolleri üzerine kullanijli bilgi i^eren literatür degerlendirilmijtir. Osmanli kadin ^alijmalari belli bir olgunluga erijmekle birlikte, kadinlarin iktisadi hayata katilma düzeylerini ve neden-lerini tespit edecek özellikle sayisal veriler i^eren arajtirmalarin yeterli düzeyde olmadigi muhakkaktir. O nedenle bu arajtirmanin sorularina cevap bulabilmek amaciyla gerek deger-lendirilen literatür gerekse jer'iyye sicilleri kullanilarak Osmanli kadinlarinin ekonomik fa-aliyetlere bizzat katilma düzeyleri belirlenmijtir. Müslüman Osmanli kadinlarinin iktisadi faaliyetlerini yürütürken vekil kullanmasi, mal satin almaktan daha ^ok mal satmasi, uygun ^alijma jartlarinin olmadigini düjündügü ijletmelerini kiraya vererek ^alijtirmayi tercih etmesi ekonomik aktivitelerde bizzat bulunma düzeyinin düjük oldugunu göstermijtir. Bunun nedenleri arajtirmanin son kisminda tartijilan ana noktalar olmujtur.
Arajtirmada Istanbul, Bursa, Halep, Antep, Ankara, Kayseri, Trabzon ve Antep gibi kentlere ait verilerden faydalanilacaktir. Bunun sebebi, kadin arajtirmalarinin agirlikli olarak bu jehirlerde yogunlajmij olmasidir. Bu verilerden hareketle ortaya ^ikacak resmin tüm imparatorlugu temsil etmeyecegi muhakkaktir. Zaten bu arajtirmanin önemli bulgu-larindan biri, sanayi ve ticaret kentlerindeki kadinlarin iktisadi hayata katilim düzeyleri ile mahremiyet algilarinin sinai ve ticari potansiyeli zayif jehirlere dogru gidildiginde farklilaj-tiginin tespitidir.
Osmanli toplumunda genel kabul gören mahremiyet algisi kadinlarin, erkeklerin de oldugu piyasa ortamlarindan uzak durmalarina neden olmaktaydi. Mahremiyetin sinirla-rinin, dokunma duyusu/fiziksel temas ile belirlendigi Avrupa'dan farkli olarak Osmanli dünyasinda, özellikle de müslümanlar arasinda, mahremiyet görme duyusuyla ilijkilen-dirilmekteydi. Mahremiyet algisini etkileyen temel unsur din olsa da düzeyini belirleyen, Evliya ^elebi'nin ajagida bahsedilecek örneklerinden de anlajilacagi gibi, bölgeden bölgeye farklilajan örf idi.
Islam toplumlarinda se^kinligi tanimlayan muhaddere kavrami mahremiyetle i^ i^e ge^mij bir anlama sahiptir. Sayginlik ve onurluluk mefhumlarini i^eren bu terimin anlam ^er^evesinde namus, iffet, örtünme, mümkün oldugunca dijari ^ikmama (kisitli görünür-lük), yüksek ahlak sahibi olma gibi hususiyetler de yer almaktadir. Öte yandan muhaddere olmak yalnizca müslümanlik kojuluna bagli degildir. §eyhülislam Ebussuud Efendi, bir fetvasinda muhaddere olmanin Islam jeriatina uymayi gerektirmedigini, bir kadinin kendi hane halki dijindakilere görünmemesi ve ijlerini kendi bajina görmemesi halinde muhaddere olabilecegini belirtmektedir.1
16. yüzyil Osmanli kadinlari muhaddere konusunu önemsiyorlardi. Bu nedenle konu hakkinda §eyhülislam Ebussuud Efendi'ye ^ok sayida soru sorulmujtu. Sorulardan biri, bir kadinin köy halkiyla olan ijlerini bizzat görmesi ve köy ^e^mesinden suyunu kendi dol-durmasi halinde muhaddere sayilip sayilmayacagi hakkindadir. §eyhülislamin bu soruya
1 "Muhazzirelikde mu'teber olan hudüd-i ^eri'at-i ^erifeye ri'ayet degildir. Onun i^in kafirlerde dahi muhazzire bulunur.."
Ebussuud Efendi, §eyhülislam Ebussuud Efendi'nin Fetvalari: Feteva-yi Ebussuud, haz. Abdullah Demir - Ramazan Günay
(Istanbul: Ötüken Ne^riyat, 2020), 649.
cevabi olumsuz olmu^tur. Ebussuud Efendi burada köy ^e^mesinden su getirmekten ziyade köy halkiyla ihtilati sorunlu bulmuj olmalidir. Ikinci soru, bir kadinin hamama, köylere ve teferrüce (gezintiye) gitmesi halinde muhaddere olup olmayacagi yönündedir. §eyhülislam bu sorunun cevabini ^arta baglami^ ve "irz ve vakar ile sadm ü hi^m ile gider ise" muhaddere olabilecegi yönünde fetva vermi^tir. Bir kadinin hamama, dügünlere ve ba^ka mahallelere seyrana gitmesi durumunda muhaddere olup olamayacagi yolundaki diger bir soruya ise "ha^metle (isteksizce, haz almadan, kayna^madan) varir ise" muhaddere olacagi yönünde cevap vermi^tir.2
Istanbul kadinlarinin muhadderelik hakkindaki sorulari daha sonraki yüzyillarda da devam etmi^tir. 18. yüzyil ^eyhülislamlarindan Yeni^ehirli Abdullah Efendi'ye yöneltilen, i^ini görmek üzere sokaklara ^ikip erkeklerle yüzgöz olan bir kadinin muhaddere olup olmayacagi yönündeki soruya jeyhülislam, tipki Ebussuud Efendi gibi olumsuz cevap vermi^tir.' Fetva kitaplari muhaddere olan kadinlarin mahkemelerde görülen davalara katilmaktan da sakindiklarini ortaya koymaktadir.4
Fetva kitaplarindaki ilgili sorular, Osmanli kadinlarinin muhaddereligi olduk^a önemse-diklerini göstermektedir. Bununla birlikte, muhaddere olabilmek bir öl^üde varlikli olmayi zorunlu kilmaktaydi. Bir kadinin di^aridaki i^lerini yaptirabilecek bir köle veya hizmet^iye sahip olmasi, muhaddere olmasini kolayla^tiran bir etkendi. Bu nedenledir ki Leslie Peirce, se^kin Antepli kadinlarin vakitlerini ev i^inde ge^irmelerini, di^aridaki i^lerini yürütecek köle, hizmet^i veya kapi halkina sahip olmalariyla ili^kilendirmektedir.s
i. Evliya ^elebi'nin ^izdigi Mahremiyet ^er^evesi
Osmanli cografyasinin önemli bir bölümünü ziyaret eden Evliya Qelebi gerek müslüman gerekse gayrimüslim kadinlarin görünürlükleri konusunda önemli ayrintilar verir.6 Seyahatnamesinin bazi bölümlerinde verdigi örneklerin müslim kadinlara mi yoksa gayrimüslim kadinlara mi ait oldugunu belirtmese de Evliya'nin anlattiklarindan Osmanli top-raklarindaki mahremiyet algisini bir öl^üde kavramak mümkündür.
Seviyesi bölgelere göre farklilik göstermekle birlikte, Evliya'nin anlatisinda müslüman kadinlar kamusal alanlarda görünür olmayi pek tercih etmemektedirler. Ancak Istanbullu kadinlarin durumu, bu genellemeye uymaz. Qelebi, Istanbul'la ilgili gözlemlerinde, her ne kadar müslim-gayrimüslim ayrimi yapmasa da ba^kent kadinlarinin görünürlük konusunda ^ok daha esnek oldugunu ima etmektedir. Seyahatname yazari, Istanbullu kadinlarin sosyal-
2 Ebussuud, §eyhulislam Ebussuud Efendi'nin Fetvalari, 648. Muhaddere hakkinda ayrica bk. Leslie Peirce, Ahlak Oyunlari 15401541 Osmanlida Ayntab Mahkemesi ve Toplumsal Cinsiyet, ^ev. Ulkun Tansel (Istanbul: Tarih Vakfi Yurt Yayinlari, 2005), 204-213.
3 "Sokaklara ^ikip mesalihinde rical ile muhalatasi olan Hind muhaddere midir? el-Cevab: Degildir." §eyhulislam Yeni^ehirli Abdullah Efendi, Beh^etu'l-Fetava, haz. Suleyman Kaya vd., (Istanbul: Klasik Yayinlari, 2011), 353.
4 "Hind muhaddere olup mahkemeye huzur adeti olmamakla..§eyhulislam Feyzullah Efendi, Feteva-yi Feyziye haz. Suleyman Kaya (Istanbul: Klasik Yayinlari, 2009), 250.
5 Peirce, Ahlak Oyunlari, 207.
6 Evliya Qelebi Seyahatnamesi'nde kadinlar uzerine mustakil bir kitap ^ali^masi bulunmakla birlikte (Nurettin Gemici, Evliya Qelebi'nin Gozlemleriyle 17. Yuzyilda Kadinlar (Istanbul: Bayrak Yayinlari, 2011), bu ara^tirmanin sorularinin farkliligi nede-niyle seyahatnamenin YKY baskilari kullanilmi^tir.
lefme alani olarak Lady Montagu'nun uzerinde onemle durdugu ev toplantilarina7 deginmese de mesire gezintilerine, hamam ali^kanliklanna ve hatta deniz veya derelere yonelik ilgilerine vurgu yapar. Mesela Kalamif Burnu'nu, afiklarin gezip dolaftigi ve hatta denize girdikleri bir mekan olarak tanimlar:
"Kadikoy baglari ile Fener bag^esi mabeyninde bir korfez i^re beyaz kumsal bir bahrdir. Cumle dilberan [u] afikan-i sadikan anda deniz malikleri gibi adem malikleri ve melekleri finaverlik edup afik [u] ma'fuk birbirlerin bila vasita kuc-kucag olup diraguf ederler bir teferrucgah yerdir."8
Qelebi'nin anlatimindan, Salacak'in Kalamif'tan farkli olarak kadin-erkek ilifkilerinde mahremiyete hassasiyet gosterilen bir yer oldugu anlafiliyor. Seyahatname yazari, orada kadin-erkek birlikte degil, kizlarin kendi baflarina "^imdigini" belirtir: "Ve teferrucgah-i Bahr-i Salacak, bunda dahi cumle dilberan mah-i Temmuz'da deryaya ^imerler."9
Lale Devri'nde payitahtin gozde gezinti mekani haline gelecek olan Kagithane'de ise Istanbul'un kimi kadinlari ve erkekleri toplanip her biri birergune cilvelenirler(di). Evliya'nin Muhabbet Nehri (Nehr-iMahabbet) olarak tanimladigi derede, kadinlarin erkeklerle rahat^a yuzdugu aktarilmaktadir. Bu nehrin iki tarafindaki aga^larin kokleri "balik agi febekesi gibi" nehrin i^ine uzandigindan, bunlarin zaman zaman yuzenlerin ayaklarina dolandigi, insanlarin "Hay deniz maliki beni tuttu" diye korkuya kapildiklari ve hatta bogulduklari anlatilmaktadir.10
Evliya'nin Kagithane'deki eglenceyle ilgili benzetmeleri de gayet ilgin^tir. Kadinlar burada, kabugu soyulmuf bademe benzeyen vucutlarini ibrifim peftemallere sarip suya dal-maktadirlar: "Yine boyle iken ni^e bin dilberan mukaffer badam gul-pembe-misal vucudi nazeninlerin nilgun ibrifim futalara sarup mahiler gibi gavvaslik edup afiklarina dil-nuvazlik ederler."11
Istanbullu bazi kadinlar, Ine Ayazma Mesiregahi'nda da peftemallere sarilarak suya gir-mektedirler. Qelebi, buranin erkeklerin kadinlari seyretmesine musait bir mekan oldugunu ima etmektedir: "Ba'zi mahbub [u] dostan nilgun futaya sarilmif billur-misal beyaz dilberan seyr olunur bir teferrucgah-i gahgah-i nagahdir, hergah degildir mah be-mahdir kim mahpa-reler hirmen-gahidir."12
Qelebi, Istanbul'daki hamamlarin tamamina yakininin kadin ve erkeklerin her zaman girebilecekleri ^ifte hamam feklinde infa edildiklerini belirterek, payitahtta yafayan ha-nimlarin temizlenme ve sosyallefme imkanlarinin genifligine zimnen vurgu yapar: "Yekun hammam-i Islambol balada mastur olan yuz elli bir hammamlarin cumlesi ekseriyya ^ifte hammamlardir. Illa Ku^uk Bazar'[d] a Mehemmed Pafa hammami birdir, vakt-i zuhrdan sonra avretler girir."15
7 Lady Mary Wortley Montagu, Turkish Embassy Letters, haz. M. Jack - A. Desai (Londra: Virago Book, 1993), muhtelif sayfalar.
8 Evliya Qelebi Seyahatnamesi: 1. Kitap, haz. Robert Dankoff vd., (Istanbul: Yapi Kredi Yayinlari, 1996), 231.
9 Seyahatname: 1. Kitap, 231.
10 Seyahatname: 1. Kitap, 234.
11 Seyahatname: 1. Kitap, 234.
12 Seyahatname: 1. Kitap, 203
13 Seyahatname: 1. Kitap, 157
§üphesiz Evliya'nin anlatimi, istanbullu kadin ve erkeklerin tamamini yansitmamakta-dir. Onun tasvir ettigi bajkentli hanim profili mahremiyet konusunda olduk^a esnek görünse de bir Istanbullu olarak kendisinin bakiji, ajagida örnekleri verilen tajradaki ^er^eveye daha yakindir.
Seyyahin payitahta yönelik nispeten sinirli ve belli bir kesimi tanimlayan örnekleri-ne karjilik, tajrali kadinlara ilijkin a^iklamalari olduk^a fazla ve nispeten kujaticidir. Seyahatname'de Istanbul kadinlarinin rahatligina dair anlatilanlarla karjilajtirildiginda tajrali kadinlarin mahremiyet algisinin genellikle daha hassas oldugu vurgulanmalidir. Tajraya ait ifadelerin büyük kismi, birbirine benzer örneklerden olujmaktadir. Tajra orta-lamasi i^in en önemli örnek, Ladikli (Samsun) kadinlara ilijkindir: "...mü'eddebane reftar ederek hammamdan ve ziyaretlerden gayri bir canibe gitmek ihtimalleri yokdur."14 Yani Ladik kadinlari dijariya yalnizca hamama gitmek ve ziyarette bulunmak i^in ^ikarlar, onun dijinda dijarida görünmeleri söz konusu degildir.
Bununla birlikte, Ladik'teki durumla karjilajtirildiginda daha siki kurallarin hakim oldugu yerlejimler de vardir. Mesela Dagistan, u^ örneklerden biridir. Van ve Bitlis'teki mahremiyet anlayiji da neredeyse Dagistan'dakine yakindir. Evliya, Dagistanli kadinlarin hacca gitmek dijinda "tajra" (dijari) ^ikmadiklarini ögrendigini ironik bir bi^imde anlatir: "Meger bu Dagistan'da havatin kismi merhume oldukdan sonra kapusundan tajra ^ikarup mezaristan jehri seyrine götürürlermij. Yohsa Hacc-i §erife gitmeden gayri nisvan ta'ifesi kapusundan tajra ^ikmak ihtimali yokdur."15 Dagistan bölgesindeki yerlejim yerlerinden biri olan Tarhu'daki kadinlardan söz ederken ise mübalagali üslubundaki mizah dozu artar. Defnedilmek üzere tabutla kabristana götürülmeleri dijinda evden ^ikamadigini belirttigi kadinlarin bu son yolculugunu "büyük temaja" olarak tanimlar: "Nisa ta'ifesi bu diyarda kapusundan tajra yalniz ^ikamaz. Elbette bej on adem bir hurme hatunu 'Vahdehu la-jerike leh' ile cebbane seyrine götürüp anda defn ederler. Bir dahi evine girmezler. Avretlere bu ömri nazeninlerinde büyük temajadir."16 Qelebi'nin Tarhulu kadinlarla ilgili ifadelerindeki kü^ük bir ayrinti olduk^a önemlidir. Onun Tarhu kadinlarina yönelik kullandigi "...tajra yalniz ^ikamaz" ifadesinden hareketle, diger yerlerdeki kadinlar i^in bolca kullandigi "tajra ^ikmaz"dan kastinin, "dijari yalniz bajina ^ik(a)maz" oldugu söylenebilir.
Evliya'ya göre, Van'da da kadinlarin dijariya ^ikmasi hoj karjilanmadigindan jehirde 700 civarinda ev hamami vardi. Seyyah, evlerinde hamam olmayan kadinlarin kendilerine tahsis edilen hamamlara gidebildiklerini ancak bunun i^in hanimlara özel sokaklarin bulundugu-nu, hanimlarin, erkeklerin de ge^tigi ana yollar yerine bu sokaklari kullandiklarini belirtir:
"Zira bu Van halki gazub u lecuc ve sahib-i gayret ü sahib-i namus ademler olduklarindan havatinlerinin birisi tajra dügüne ve dernege ve bir yere ^ikdiklari yokdur. Illa hatunlari merhume oldukda ol zaman kapudan tajra ^ikar. Ol ecilden cümle ehl-i irz ademlerin hane-lerinde ev hammamlari vardir kim kavl-i sahihleri üzre yedi yüz ev hammami oldugu mu-hakkakdir ve ba'de'z-zuhr am hammamlarina rical girmeyüp hammamlari olmayan ta'ife-i nisvan girer. Amma ol hammamlarin avretler gidecegi bajka sokaklari var kim ol yollardan ba'de'z-zuhr ricallerden bir ferd-i merd ge^mege kadir degillerdir. Ol avretler rahinda je-
14 Evliya Qelebi Seyahatnamesi: 2. Kitap, haz. Zekeriya Kur^un vd., (Istanbul: Yapi Kredi Yayinlari, 1998), 200.
15 Seyahatname: 2. Kitap, 155. Evliya'nin Dagistan seyahatinin kurmaca oldugunu iddia eden bir ^ali^ma i^in bk. Kerim ilker
Bulunur, "Kurmaca ile Ger^ek Arasinda Evliya Qelebi'nin Dagistan Seyahati", Yeni Türkiye 79 (2015), 165-174.
_ 16 Evliya Qelebi Seyahatnamesi: 7. Kitap, haz. Yücel Dagli vd., (istanbul: Yapi Kredi Yayinlari, 2003), 294.
hirliden bir ädern görseler ämän vermeyüp bilä-su'äl katl ederler, ta bu mertebe nisvänlarin sakinurlar, gayur kavimdirler."17
Van gibi Bitlis'te de kadinlar i^in ev hamamlari vardir. Evliya bu sefer, jehirdeki hamam-larin kuruluj nedeni olarak kadinlarin evden dijari ^ikmamasini imä yoluyla degil, a^ik^a ifade eder hatta ^ar^ida bir kadin görülse öldürülecegini belirtir: "Bejäret Aga karindajimi-zin tahriri üzre cümle alti yüz ev hammämlari vardir. Zirä bu jehrin halki hurme hätunlarin aslä kapudan tajra ^ikarmayup ev hammämlarinda gasl ederler. Bir avreti ^är^uda görseler katl ederler."18
Gayrimüslim kadinlarin yogun olarak yajadiklari yerlerde ise durum olduk^a farklidir. Buralarda gayrimüslim kadinlar dükkänlarda satij yapabilmekte, dar ve kisa elbiseler giyebil-mekte, kadin-erkek karijik ortamlarda bulunabilmektedirler.
Evliya'nin, burada üzerinde durulanlar dijinda bajka bir^ok jehrin kadinlari, kadinlarin giyim-kujami, edebi, sokaga ^ikip ^ikmadiklari ve sair hususlar hakkinda da bilgiler paylajti-gi bilinmektedir. Bu bilgilerden konumuz a^isindan kullanijli olanlardan biri, müslüman kadinlarin "mahrem" yerlerini gizleyecek jekilde ferace ve benzeri (izär, burka, yassibaji, fistan, jeyh abasi vd.) elbiseler giymeleridir. Önemli bir diger detay da seyyahin bir^ok yerlejim yerini anlatirken orada yajayan kadinlari "Räbia-i Adeviyye mertebesinde säliha" hatunlar olarak tanimlamasidir. Evliya Qelebi'nin aktardigi ve mahremiyet anlayijini tayine yarayacak daha bir^ok ayrinti bulunmakla birlikte bunlarin her biri, yukarida ^izilen ^er^eveyi dogrular mahiyettedir. Onun anlattiklarindan Osmanli cografyasindaki mahremiyet algisinin bölgeden bölgeye degijtigi anlajilmaktadir. Gerek giyim-kujam farkliligi gerekse sokaktaki görünürlügün seviyesi jehirden jehre farklilajmaktadir. Dolayisiyla Osmanli topraklarinda mahremiyetin sinirlarini belirleyen bajat faktörün örf oldugu söylenebilir.
Peki, müslüman kadinlarin mahremiyet algisinin temel sinirlari, Seyahatname' den hareketle ^izilebilir mi? Bu soruyu, Evliya'nin verdigi her bir örnekteki alt siniri esas alarak cevaplamak mümkündür: Müslüman Osmanli kadinlari, düzeyi farkli olmakla birlikte, ihtiya^ olmadik^a erkeklerin bulundugu ortamlarda bulunmamayi yeglemektedirler. Bu genellemeyi yaparken, seyyahin müslim-gayrimüslim ayirimi yapmadan aktardigi Istanbul kadinlarina yönelik örneklerin göz ardi edildigini hatirlatmak isterim.
Öte yandan Evliya Qelebi'nin anlatisi, mahremiyet algisinin anlajilmasi amaci ile kulla-nilirken temkinli davranilmalidir. Evliya, pek ^ok yerlejim yerini anlatirken oradaki kadinlarin giyim-kujamlarini tarif eder. Bu tarifler bizzat gözleme dayansa gerektir, zira seyyah kadinlarini görmedigi yerlerdeki giyim-kujam adetlerinden söz etmekten ka^inir.19 Seyyahin bazi jehirlerin kadinlariyla ilgili verdigi, digerlerine göre yüzeysel kalan bilgilerin bir kisminin kulaktan dolma malumat oldugu düjünülmelidir. Qünkü kendisinin de bir^ok yer i^in vurguladigi gibi kadinlarin, erkeklerin de ge^tigi sokaklarda görünürlük orani olduk^a düjüktür. Yalnizca bu durum bile, Evliya'nin kadinlar hakkindaki anlatisinin dikkatle ir-delenerek kullanilmasi geregini ortaya koymaktadir. Seyyah, bazi durumlarda hassasiyetleri
17 Evliya Qelebi Seyahatnamesi: 4. Kitap, haz. Yücel Dagli - Seyit Ali Kahraman (Istanbul: Yapi Kredi Yayinlari, 2001), 120.
18 Seyahatname: 4. Kitap, 67.
19 Seyyah, Dagistan bölgesinde yer alan Tarhu'daki kadinlarin giyim-ku^am ali^kanliklarmi bu nedenle yansitmami^tir: "Evvela
bu diyarin ne mahbübun ve ne mahbübesin görmek olmayup hüsni ba-kemal ba-cemallerinin rengi rüylari tahrir olunmadi."
(Seyahatname: 7. Kitap, 294).
vurgulamak ve anlatisini gü^lü kilmak i^in keskin ifadeler kullanmayi ve yer yer mübalagaya bajvurmayi yeglemijtir.
2. Kadinlarin Iktisadi Faaliyetleri Hakkinda Evliya Qelebi Ne Söyler?
Evliya Qelebi, kadinlarin giyim-kujamina, ahlakina ve kamusal alandaki görünürlükleri-ne deginirken zaman zaman ekonomik faaliyetlerine de vurgu yapar. Fakat onun kadinlarin iktisadi faaliyetlerine ilijkin anlattiklari, büyük resmin kü^ük bir par^asini tejkil etmekte-dir. Ajagida ele alinacagi üzere mevcut literatür, Osmanli kadinlarinin iktisadi faaliyetlere Evliya'nin ^izdigi ^er^eveden daha genij bir bi^imde katildiklarini göstermektedir.
Seyahatname' de bajkentli kadinlarin iktisadi faaliyetlere katilimiyla ilgili bilgiler, Evliya'nin Istanbullu kadinlarin sosyallejmeleriyle alakali verdigi örneklere nispetle olduk^a sinirlidir. Seyyah, bu hususta sadece iki örnekten söz etmijtir. Ilki, Bedesten-i Atik önünde kendi ürettikleri gülablari (gülsuyu) satan Edirneli kadinlardir. Muhtemelen ihtiyar olan bu kadinlar, gülsuyu dijinda buhur suyu, amber suyu, aselbend suyu, maverd suyu ve yasemen suyu gibi itriyat ^ejitleri de satiyorlardi.20 Diger örnek ise jehirde, bah^esinde meyve yetijtiren bir kadina dairdir. Kadinin Avretpazari yakininda bir bah^esi vardir. Qelebi burada, her biri "birer bu^uk vukiyye" gelir lüffan narlarinin yetijtigini, bu narlarin herhangi bir kimseye sa-tilmadigini, kiymeti mukabili veya hediye olarak padijaha takdim edildigini yazar. Narlarin degerinin ikijer altindan bir mankir ajagiya düjmeyecegini de ekler.21
Evliya Bursa'da, dokuma ijinde ^alijan kadinlara veya ayni jehirdeki kadin pazarina deginmez ama dokuma sanayiinde Bursa'dan daha geride olan Ankara kadinlarinin sof dokuduklarini belirtmeden ge^mez: "Ve sufu bunun ipliginden dokuyup cümle zenanesi (kadinlari) ve halkinin kari suf ve muhayyercilikdir."22
Qelebi, Bursali kadinlara deginmedigi gibi, diger sanayi kentlerindeki23 kadinlarin iktisadi faaliyetlerine dair de bilgi vermez. Buna karjilik Mudurnu kazasindaki hanimla-rin ürettigi igne oyalari dikkatini ^eker ve nispeten ayrintili olarak hem bu oyalari hem de Mudurnulu hanimlarin sürece katilimini anlatir:
"Ve cümle aded dükkanlardir. Ekseriyya igneci dükkanlari ^okdur. Cemi'i diyari Rum'a ve gayri ekalimlere bu jehirden ni^e bin yük igne gider. Bu jehrin sagir ü kebiri igneciler oldugundan bu jehrin ismine müverrihin esmai büldan i^re 'Dari suzen' derler. Cümle su-zen-karlarin nakli üzre dekakinlerde ve hanelerimizde bin yüz aded igne dezgahi ve hadde dollablari vardir, derler. Hakka ki cümle havatinleri dahi kari Davudide suzen-karlari ^okdur. Anin^ün bu jehrin «kiz ignesi» derler hurde-hayal nakij ignesi vardir, memduhi alemdir. Amma hakir ana hayranim eyle hurde igneyi eyle tizkarlik ile yaparlar kim igne deliginden bej yüz yillik {yol} asumani seyr edenin gözü ermez ve mihneti karina degmez, gayet ucuzdir. Suzenine göre en ednasinin yigirmisi bir ak^eye, en müntehasinin oni bir ak^eyedir. Cümle ahalisi aninla "el-Kasibü habibullah" deyüp kifaflanirlar."24
20 Seyahatname: 1. Kitap, 258.
21 Seyahatname: 1. Kitap, 296.
22 Seyahatname: 2. Kitap, 222.
23 Mesela Halep i^in bk. Evliya Qelebi Seyahatnamesi: 9. Kitap, haz. Seyit Ali Kahraman (istanbul: Yapi Kredi Yayinlari, 2011),
184-192.
_ 24 Evliya Qelebi Seyahatnamesi: 3. Kitap, haz. Seyit Ali Kahraman- Yücel Dagli (istanbul: Yapi Kredi Yayinlari, 1999), 149.
84
Evliya, köylü kadinlarin üretim ve tedarik süre^lerine katkisina Seyahatname'sinde yer vermez ancak Manastir'daki Sarigöl kazasini anlatirken kadinlarin zirai üretimdeki rollerini föyle aktarir: "Cümlesi fayak gibi beyaz aba sikma dolama geyüp ^iftde ve ^ubukda Ferhad gibi ^alifir kagan arslan zenanelerdir."25 Agirlikli olarak tarim toplumlarinin yafadigi top-raklarda seyahat eden Evliya'nin, kadinlarin zirai faaliyetlere katilimina dair tek bir örnekle yetinmesi olduk^a dikkat ^ekicidir. Seyahatname yazari, herkesin bildigi rutin faaliyetlere eserinde yer vermemeyi tercih etmif olmalidir.
Evliya, gayrimüslim kadinlarin ekonomik faaliyetlere katilimiyla alakali da bilgiler verir. Bu yöndeki örnekler, dükkanlarda ve pazarlarda satif yapan kadinlari resmeder:
"Ve bu fehir i^re cümle dörd bin tahta örtülü kargir bina saraylari vardir ve iki bin aded dükkanlarinda cümle avratlar oturup meta'larin satarlar ve dokuz aded mükellef hanlari ve ü^ aded bir güne sobali hammamlari vardir26 (Kamani^e yakinlarindaki Podhayi^se Kalesi)
Ve cümle yedi yüz aded dükkanlarinda cümle kizlar ve avratlar bey' [ü] fira edüp kocalari heman if iflerler. Adet-i kafiristan-i Hiristiyan budur.27 (Leh diyarindan Ilvov)
Ve cümle bin altmif aded dükkanlardir kim cümlesinde pen^ei afitab kizlar ve kalime avretler dükkanlarda oturup meta'larin afikare fürüht eerler, asla ayib degildir.28 (Egri'de Gingöf Varofu)
...mahbübe kizlar ve mahbübe kalim avretler gizlice esbablarin bu bazara getirüp fürüht ederler."29 (Varat Kalesi, dif varoflar)
Seyahatname'de, Anadolu fehirlerinde müslüman kadinlarin pazarlarda satif yaptiklari-ni, hatta ihtiya^larini karfilamak üzere pazara ^iktiklarini gösteren en ufak bir bilgi kirintisi bile yoktur. Fakat mevcut literatüre göre, kadinlarin iktisadi faaliyetlere iftiraki, Evliya'nin ^izdigi ^er^eveyi afmaktadir.
3. Kadinlarin Ekonomik Faaliyetlerini leeren Ba^lica Ara^tirmalar
Klasik dönem Osmanli kadinlari hakkinda ^ok sayida ^alifma mevcuttur.30 Ancak bunlarin yalnizca birka^i, kadinlarin ekonomik aktiviteleriyle ilgili somut bulgular ortaya koyabilmiftir. Bu ^er^evede Ronald Jennings'in Kayseri, Haim Gerber'in Bursa, Fariba Zarinebaf'in Istanbul kadinlari; Suraiya Faroqhi'nin Sakizli ve Antalyali iki kadinin mal varligi, Yahya Araz'in ise ev i^i hizmetlerde istihdam edilen kadinlar üzerine yaptigi araftir-malar ile afagida katkilari degerlendirilecek olan bazi ^alifmalar zikredilebilir.
25 Evliyâ Çelebi Seyahatnâmesi: 5. Kitap, haz. Yücel Dagli vd., (Istanbul: Yapi Kredi Yayinlari, 2001), 305.
26 Seyahatnâme: 5. Kitap, 69.
27 Seyahatnâme: 5. Kitap, 77.
28 Seyahatnâme: 7. Kitap, 69.
29 Seyahatnâme: 7. Kitap, 149.
30 Betül Ip^irli, "Osmanli Hukuk Çali^malarinda Kadin" Türkiye Araçtirmalari Literatür Dergisi 3/5 (2005), 575-621. 2005 yili sonrasina ait bir literatür çali^masi yapilmami^tir. Ancak ^u iki ara^tirmanin kaynakçasindan faydalanilabilir: Leyla Kayhan Elbirlik, Negotiating Matrimony: Marriage, Divorce, and Property Allocation Practices in Istanbul, 1755-1840 (Cambridge, MA: Harvard University, History and Middle Eastern Studies, Ph.D. Dissertation, 2013); Gôkçen Co^kun Albayrak, "Osmanli'da Kadin I^letmeciler: 18. Yüzyilda Istanbul'un Kadin Hamamcilari" Cihannüma Tarih ve Cografya Araçtirmalari Dergisi 7/2 (Aralik 2021), 55-100.
Jennings'in çaliçmasi31 sicillere dayali derli toplu ilk araçtirmadir. Yazar, kadinlarin mahkemeye baçvurma oranlari, iktisadî faaliyetleri, sosyal durumlari ve miras paylaçimi gibi konulari ele almiçtir. Jennings, Kayserili kadinlarin çogunun miras yoluyla elde ettikleri mallarini satarak kazandiklari parayi farkli yatirimlara yonlendirmek veya sahip oldugu i^letmeyi/gayrimenkulü kiraya vermek suretiyle ekonomik faaliyetlere katildiklarini gosteren çok sayida ornek ortaya koymuçtur.'2
Jennings'in tartiçtigi hususlari Bursa orneginde inceleyen Gerber, Bursa sicillerinden elde ettigi verileri Jennings'inkilerle karçilaçtirmiç ve Kayseri'deki kadinlarin ekonomik hayata katilma oranlarinin Bursali kadinlarinkinden daha dü^ük seviyede oldugunu tespit etmiçtir. Bursa kadinlarinin mal varliklari oldukça fazlaysa da erkeklerin varsillik ortalamasini yaka-layabilmiç degillerdir. Bununla birlikte, Gerber'in inceledigi kayitlar arasinda mal varligi 1 milyon akçe olan Ayçe Hatun binti Alican ve 1 milyon 500 bin akçe olan Çerife Rukiye Hatun dikkat çekmektedir. Bu iki kadinin mal varligi, erkekler arasinda bile nadiren gorülebilen düzeydedir.33
Osmanli kadinlarinin iktisadî faaliyetlerine dair veriler, agirlikli olarak mahkeme kayit-larindan elde edilmektedir. Bu tür faaliyetlere bizatihi katilmaktan çogu zaman imtina eden kadinlarin, mahkemeye gitmektense genellikle çekinmedikleri anlaçilmaktadir.34 Bursa kadi sicilleri bizi, baçkalarina satiç yapanlar yaninda kocasina mal satan kadinlar veya karisina mal satan veya borcu karçiliginda malini devreden erkeklerin varligindan da haberdar etmekte-dir.3S Sicillerdeki davalara goz atildiginda, kadinlarin aile diçindan kiçilerin yani sira, aile bireylerini de dava edebildikleri gorülmektedir. Sicillerde sürekli borç alan/veren kadinlara rastlanmasi, çehir kadinlarinin ekonomik faaliyetlere katilim oraninin yogunluguna içaret etmektedir. Dokuma ticareti yapan bir kadinin, baçta Ingiliz dokumalari olmak üzere, çejitli kumaç türlerine sahip olmasi ve ayrica dort büyük dokuma tezgâhinin mülkiyetini elinde bu-lundurmasi, çehirdeki kadinlarin ekonomik faaliyetlerini gosteren kayda deger bir ornektir.36
Diger yerlerdeki gibi Bursa'da da esnaf gruplari arasinda kadinlar bulunmuyordu. Ancak mumcu esnafinin bir istisna oldugu gorünmektedir. Loncanin tek kadin üyesi Fatma Hatun, lonca üyelerinin itirazina ragmen elindeki hissenin babasindan miras kaldigini belirterek vermemek için direnmiçti. Bu kaydin tarihinden (H. 1042/M. 1632-33) yarim asir sonra (H. 1093/M. 1682) baçka bir kadin elindeki iki mumcu hissesini satacaktir.37 Ancak Bursa'daki
31 Ronald Jennings, "Women in Early 17th Century Ottoman Judicial Records - the Sharia Court of Anatolian Kayseri", JESHO
18/1 (1975), 53-114-
32 Özellikle bk. Jennings, "Women in Early 17th Century", 65.
33 Haim Gerber, "Social and Economic Position of Women in an Ottoman City, Bursa, 1600-1700", IJMES 12 (1980), 231-244. Bursa kadinlarinin sosyal ve kismen ekonomik durumlari hakkinda ayrica bk. Saadet Maydaer, XVI. Yüzyilda Bursa Kadinlari (Bursa: Emin Yayinlari, 2010).
34 Kadinlarin mahkemeye gitmeleriyle ilgili bu ^ali^mada ^e^itli vesilelerle atif yapilan kaynaklar di^inda bk. Metin Co^gel -Boga^ Ergene, The Economics of Ottoman Justice: Settlement and Trial in the Sharia Courts (New York: Cambridge University Press, 2016), 164-209; Boga^ A. Ergene, Local Court, Provincial Society and Justice in the Ottoman Empire (Leiden: Brill, 2003),
57-75.
35 Detayli bilgi i^in bk. Gerber, "Social and Economic Position of Women", 231-244. Erbirlik'in 18. yüzyil istanbul'una dair bulgulari da Gerber'inkiyle örtü^mektedir: Leyla Kayhan Elbirlik, "Negotiating Matrimony", 241-247.
36 Gerber, "Social and Economic Position of Women", 235.
_ 37 Gerber, "Social and Economic Position of Women", 237.
mumcu kadinlarin, tipki istanbul'dakiler gibi38 lonca üyesi olmayip mum üretimini evierinde yapiyor olma ihtimalleri de mevcuttur. Öte yandan Bursali kadinlarin fehirdeki toplam 300 manciniktan yarisinin sahibi ya da ifleteni olmalari, bu sanayi kentinin ekonomisindeki rollerini betimleyen kayda deger bafka bir örnektir.39
Bursa kadinlarinin bir kismi da evlerde kü^ük öl^ekli mal üretimiyle ugrafmaktaydilar. Bu üretim bir ifverene yönelik degil, pazarda satif i^in örgütlenmifti. Mallari üreten kadinlar, bunlari sokak ve pazarlarda satiyorlardi. Gerber'in inceledigi 123 vakadan 20'si, zanaatkarlik yapan bu tür kadinlarla ilgilidir. Kimisi ip egirmekte, kimisi de dokuma yapmaktadir.40
Gerber'in anlattigi hikayelerden biri, Bursa'da lonca üyesi olmadiklari halde evlerinde üretim yapan kadinlara ilifkindir. Esnaftan olmamalarina ragmen devletin bu kadinlarin üretim ve satif hakkini koruyor olmasi hikayeyi ilgin^ kilmaktadir:
"Osmanli Devleti'nde lonca üyesi olmayan ama evinde bir feyler (dokuma ürünleri) imal eden kadinlar, o ürünleri ^arfi ve pazarda dogrudan tüketiciye satarlar. XVII. yüzyilda dokumacilikla ugrafan ve 'Gaytanci' adi verilen bu kadinlardan sekizi, haksiz rekabete yol a^tiklari i^in ipek tüccarlari loncasina mensup 'Kazazlar' tarafindan fikayet edilir. Osmanli Sultani'nin rahatsiz edilmeksizin fehirde dolafabilecekleri ve diledikleri pazarda ürünlerini satabileceklerine dair fermanindan yola ^ikan mahkeme, Gaytancilara mallarini serbest^e piyasaya sürme imkani tanimiftir. Ancak lonca, ifin pefini birakmayarak kadinlarin lonca üyesi olan esnafin pazarinda satif yaptigini belirtir ve kadinlarin da loncanin vergi yükünü paylafmasi gerektigini ileri sürerek mahkemeye verir. Fakat vergi muafiyeti bulunan kadinlar mahkemeyi kazanir."41
Bursa kadinlari if hayatina, Kayserili kadinlardan daha fazla katilmiflardir. Bunu fehrin nüfus potansiyeline, sinai üretimin yogunluguna ve uluslararasi ticaret merkezi olmasina baglayan Gerber, bu farkin olufumunda fehirdeki yahudi varliginin da etkisi oldugunu düfünür. Zira Kayseri'de yahudi nüfus bulunmamaktadir.42
18. yüzyil Halep'ini ele alan ^alijmasinda Marcus, Halep halkinin büyük kisminin pazar yerlerinde ^alifarak ge^imini sagladigini, bunlar arasinda yetifkinlerin yaninda ^ocuklar ve ihtiyarlarin da oldugunu belirtir. §üphesiz bu yaf gruplari i^inde kadinlar da mevcuttu. Marcus, buralarda ^alifan kadinlarin "düfük büt^eli" ailelerden geldigini söyler. Halep'te pazarda faaliyet gösteren kadinlar yaninda, evinde if yapanlar da vardir. Bursa ve Ankara'dakiler gibi, Halepli kadinlar da dokuma sanayiinde -iplik egirme, dokuma, perdah-lama, boyama, baski, süsleme ve dikim gibi- ^efitli görevler üstleniyorlardi. Kadinlarin bir kismi da yün, ip; ekmek ve bugday gibi mallarin ticaretini yapiyor ya da kadinlara yönelik mal satan seyyar satici olarak karfimiza ^ikiyorlardi. Ayrica kadinlarin sütanne, ebe, hamamci, mürebbiye, kirik-^ikik^i, ^öp^atan ve temizlik^i olarak hizmet gördükleri bilinmektedir. Halep sicillerinde ge^en falci, rakkas, farkici ve agit^i olarak ^alifan kadinlar ise muhtemelen gayrimüslimdi. §üphesiz Halepli kadinlarin en fazla istihdam edildigi alan, diger fehirlerde
38 Suraiya Faroqhi, Stories of Ottoman Men and Women: Establishing Status, Establishing Control (Istanbul: Eren Yayincilik, 2002), 171.
39 Gerber, "Social and Economic Position of Women", 237.
40 Gerber, "Social and Economic Position of Women", 238.
41 Gerber, "Social and Economic Position of Women", 238.
42 Gerber, "Social and Economic Position of Women", 239.
oldugu gibi ev i^i hizmetlerdi.43 Halep'teki toplam ijgücünün "en az yarisi" üretim kollarinda ^alijiyor, bundan daha azi ticaretle ugrajiyor, ondan da azi hizmet sektöründe faaliyet göste-riyordu. Kadinlarin yogun olarak yer aldiklari kol ise hizmet sektörüydü.44
Halepli kadinlarin ^alijtigi ij kollarinin hi^birinin loncasi bulunmamaktaydi. Ancak Marcus, 1762 tarihli kayitta nijastacilar esnafi arasinda Kerime binti Nasrallah adinda bir kadinin varligini tespit etmijtir.4S
Fariba Zarinebaf, 18. yüzyila ait Istanbul kadi sicillerine dayanan bir ^alijmasinda,46 kadinlarin mal varliklarini, emlak piyasasindaki mevcudiyetlerini gerek satin aldiklari gerekse kendilerine hibe edilen mallari bizzat veya kiraya vererek ijletmelerini ve hatta kredi piyasasina girerek bor^ alip vermelerini47 incelemijtir. Ayni zamanda Istanbul'da kadinlar, mevsimlik ij^i veya hamam görevlisi olabiliyorlar, yün egirip kumaj dokuyabiliyorlardi. Bajkent piyasasinda emlak alip satan kadinlarin orta siniftan kimseler olduklarini belirten Zarinebaf, erkek kardej veya kocalarinin zorlamasiyla mal-mülk satan kadinlarin varligina da ijaret etmektedir. Ilgili arajtirmalarda rastlanan, kadinlarin dükkan kiralamasi veya sahip olduklari dükkanlari kiraya vermelerine dair örnekler, Zarinebaf'in makalesinde de yer almaktadir. Ancak Zarinebaf, kiralanan dükkanlarin nasil ijletildigine ilijkin bir bulgu paylajmaz. Bununla birlikte, bu kadinlardan biri olan Afife Hanim'in Karaköy'de attar, berber ve yemij^i dükkanlarini bir arada kiralamij olmasi, kiralamanin bizzat ijletme ama^li olmadigini düjündürmektedir.
Gerber'in Bursa'da tespit ettigi lonca üyesi görünen mumcu Fatima gibi Zarinebaf da bir bajka arajtirmasinda, lonca kayitlarinda esir tüccarligi yapan ve ^i^ek yetijtiricisi olan kadinlara rastladigini belirtmektedir. Zarinebaf lonca kayitlarinda ayrica, Edirne'de gülsuyu üreten bir kadinin ismine rastlamijtir.48 Muhtemelen Edirne'de kadinlar tarafindan yürütülen gülsuyu üretimi ile Evliya Qelebi'nin sözünü ettigi Eski Bedesten önünde gülsuyu satan Edirneli kadinlar arasinda bir ilijki bulunmaktaydi.
Faroqhi, bir ^alijmasinda49 Sakizli Hace Saliha (ö. 1806) ve Antalyali Havva Hanim'in (ö.i86o) geride biraktiklarindan hareketle, varlikli bu iki kadinin servetine dair degerlen-dirmelerde bulunur. Kadinlara ait varliklarin ^ejitlerinin bölgeden bölgeye degijtigini, söz konusu kadinlarin bor^ vermek suretiyle kredi piyasasinda da yer edindiklerini okuyu-cuyla paylajan Faroqhi, tipki Halep'teki örneklerde görüldügü gibi, Sakizli oldugu halde Qejme'de yatirim yapan Saliha ve Antalya'da faaliyet gösteren Havva'nin da mülklerini
43 Abraham Marcus, Modernligin E^iginde Bir Osmanli §ehri: Halep, ^ev. Mehmet Emin Ba§ (istanbul: Küre Yayinlari, 2013), 207-208.
44 Marcus, Halep, 208.
45 Marcus, Halep, 209.
46 Fariba Zarinebaf, "From Mahalle (Neighborhood) to the Market and the Courts Women, Credit, and Property in Eighteenth-Century Istanbul", Across the Religious Divide: Women, Property, and Law in the Wider Mediterranean (ca. 1300-1800), haz. Jutta Gisela Sperling - Shona Kelly Wray (New York: Routledge, 2009), 224-237.
47 Ayni yüzyilda Eyüplü kadinlarin kredi ili^kilerine dair bk. Bü^ra Figenkaplan, Osmanli Eyüb'ünde Kadin ve Mülkiyet (17001725) (Nev^ehir: Nev^ehir Haci Bekta^ Veli Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, 2018), 64-67. Istanbul'da kadinlarin bor^ alip vermeleri 16. yüzyilda da rastlanan bir durumdu: Yvonne Seng, "Standing at the Gates of Justice: Women in the Law Courts of Early Sixteenth-Century Üsküdar, istanbul", Contested States: Law, Hegemonyalnd Resistence, ed. Mindie Lazarus-Black - Susan F. Hirsch (New York: Routledge, 1994), 184-206.
48 Fariba Zarinebaf, "The Role of Women in the Urban Economy of istanbul, 1700-1800", International Labor and Working Class History 60 (Fall 2001), 142-146.
49 Faroqhi, Stories of Ottoman Men and Women, 160-169.
yakinlarina sattiklarini tespit etmiftir. Bu kadinlar ayni zamanda ^ogunu miras yoluyla edindikleri mülklerden tarlalari, ücreti mukabili erkeklere icara veriyorlardi. Faroqhi ayrica, Kasimpafa'da agirlikli olarak ev i^i hizmetlerde ^alifan kadinlardan ve bir bafka makalesin-de de Kasimpafa'daki tersanede ^alifan demircilerin eflerinin pa^a satmak üzere yaptiklari, fakat kabul görmeyen bir bafvurudan bahsetmektedir.s°
Kadinlarin en fazla tercih ettikleri ^alifma alanlarindan biri olan ev i^i hizmetleri, üzerinde önemle durulmasi gereken bir husustur. Ev i^i hizmet ifi, özellikle üretimin yogun oldugu, dolayisiyla zengin aile sayisinin ^ok oldugu fehirlerde, ihtiya^ sahibi kadinlarin ko-laylikla bulabilecegi iflerden biriydi. Konuyla dogrudan ilgili olan ve her ikisi de 19. yüzyili ele alan iki araftirmayi zikretmek gerekir: Ahmet §amil Gürer ve Abdullah Bay tarafindan yayinlanan Osmanli Toplumunda Beslemelik Kurumu (Ankara 2013) adli kitap ile Yahya Araz'in Tübitak projesi olarak baflayip 2020'de kitaplafan Osmanli Istanbul'unda Qocuk Emegi baflikli ^alifmasi. Bunlarin haricinde tebenni, icdr-t sagir ve 19. yüzyildan itibaren de besleme gibi kavramlarla tanimlanan hizmet^i kadinlara vurgu yapan eserler arasinda Suraiya Faroqhi'nin Osmanli kentleri ve Osmanli toplumunda gündelik yafama ilifkin iki ^alifmasi-ni,S1 Leslie Peirce'in Gaziantep'i konu alan araftirmasini,S2 Yahya Araz'in ^ocuk hizmet^ileri ele alan bir bölüm de ihtiva eden kitabini53 ve son olarak yukarida vurguladigimiz Marcus'un Halep'i inceleyen ^alifmasiniS4 sayabiliriz.
Bütün dünyada ragbet gören ev i^i hizmetlerde Osmanlilar, modern öncesi dönemde büyük oranda köle ^aliftirmaktaydilar. Köleligin tedricen azalmasina bagli olarak fakir aile ^ocuklari nispeten daha varlikli ailelerin ev i^i hizmetlerini görmeye bafladilar. Ev i^i hizmetlerde erkekler de istihdam edilmekle birlikte, daha ^ok kadinlar tercih ediliyordu. Istanbul, Bursa ve Halep gibi nispeten zengin fehirlerde, ev i^i hizmetlerde rol alan kadinlara olduk^a fazla rastlanmaktadir. Bu sektörde ^alifmak isteyen kadinlar, hizmet edecekleri kifilerle bir sözlefme yapiyorlardi. Bu sözlefmenin bir nüshasi da mahkemede kaydedildiginden, söz konusu istihdam alaniyla ilgili bilgilere bu kayitlarda rastlanmaktadir. Diger taraftan, muh-temelen sözlefmesiz ^alifan kadinlar da mevcuttu.
Ev i^i hizmetlerde ^alifanlarin büyük kismi, Araz'in araftirmasinin odagina oturttugu ^ocuklardi." Bunun bir sebebi, kü^ük yafta istihdam edilen ^ocuklarin bir müddet sonra ay-rilmalari dolayisiyla yeni bir ^ocugun alinmasiydi. Diger bir sebep ise yafi ilerleyen ^alifanin ücretinin artmasi dolayisiyla hizmet alanlar tarafindan sözlefmesinin yenilenmemesi, yerine daha düfük ücretle ^aliftirabilecegi kü^ük yaftaki kizlarin istihdam edilmesiydi. 19. yüzyilin son ^eyreginde ev i^i hizmetlerde rol alan kadinlarin %50'ye yakini 20 yafin altindaydi. 30 yafini afanlar ise olduk^a düfük bir orana sahiptiler. Marcus, Halepli kadinlarin en fazla ^aliftigi alan olarak tanimladigi ev hizmet^iligi yapanlar arasinda, dokuz on yaflarinda ^ocuklarin bulundugunu ortaya koymuftur.s<s Istanbul'daki Davutpafa Mahkemesi'ne ait
50 Suraiya Faroqhi, "Women's Work, Poverty and the Privileges of Guildsmen", Archiv Orientalni 69/2 (2001), 155-164.
51 Suraiya Faroqhi, Osmanli Kültürü ve Gündelik Ya^am Orta^agdan Yirminci Yüzyila, ^ev. Elif Kili^ (Istanbul: Tarih Vakfi Yurt Yayinlari, 2002); a.mlf., Osmanlida Kentler ve Kentliler, ^ev. Neyyir Kalaycioglu (Istanbul: Tarih Vakfi Yurt Yayinlari, 2000).
52 Peirce, Ahlak Oyunlari.
53 Yahya Araz, 16. Yüzyildan 19. YüzyilBa^larinda Osmanli Toplumunda Qocuk Olmak (Istanbul: Kitap Yayinevi, 2013).
54 Marcus, Halep.
55 Yahya Araz, Osmanli Istanbul'unda Qocuk Emegi: Ev Hizmetlerde Istihdam Edilen Qocuklar (1750-1920) (Istanbul: Kitap Yayinevi, 2020).
56 Marcus, Halep, 208.
bir defter üzerine yapilan bir incelemede buradaki evierde çaliçan kiz çocuklarinin alti ila on dört yaç araliginda olduklari belirlenmiçtir.S7 Araz'in bulgulari ise 1800-1920 arasinda hizmete alinan çocuklarin yaç ortalamasinin yaklaçik 8 oldugunu ortaya koymaktadir.sS
Araz ayrica, çocuklarin büyük kisminin 19. yüzyilin ortalarina kadar Istanbul ve çevre-sinden karçilandigini fakat 1845'te Orta Anadolu'da yaçanan kitligin ardindan bu durumun degiçtigini ve bu tarihten sonra çocuklarin çogunlukla kitlik yaçanan bölgelerden getiril-digini tespit etmiçtir. Diger taraftan yüzyilin ikinci yarisinda muhacir çocuklarin da ev içi hizmetlerde kullanilmasinin yayginlaçmasi ile sektörde Anadolulu çocuklarin yogunlugu azalacaktir.S9
Ev içi hizmetler bahsi, kadin çaliçmalarinda hak ettigi yeri bulacak düzeyde araçtirilmayi beklemektedir. Özellikle çer'iyye sicilleri farkli sorulara cevap bulabilecegimiz zengin veriler içermektedir.
Istanbullu kadinlarin evlerinde bulundurduklari çikrik, tarak ve dokuma tezgâhi gibi araçlarla evin ve aile üyelerinin dokumayla ilgili ihtiyaçlarini bizzat karçiladiklarini ve do-layisiyla ev ekonomisine katkida bulunduklarini vurgulamakta yarar var. Kayda geçmeyen ve kadin tereke kayitlarinda rastlanan eçyalardan anlaçilan bu durumun nisbî bir yayginliga sahip oldugu söylenebilir. Erünsal, 1763-1766 yillarina ait 1084 kadin terekesinden 188'inde bu eçyalara rastlamiçtir.60 Diger bir ifade ile Erünsal'in inceledigi kadin terekelerinin %17'sinde iplik ve dokuma üretiminde kullanilan bu üretim araçlari yer almaktadir. Erünsal, ilk baçta kadinlarin evin ihtiyaci için kullandiklarini dü^ünebilecegimiz çikrik, tarak ve tezgâhlarin pazara yönelik üretim için de tercih edildiklerini tespit ederek Osmanli kadinlarinin iktisadi faaliyetlerdeki yeri hakkinda literatüre oldukça kiymetli bir katki yapmiçtir:
"Rukiye Hatun bt. Receb bu ijin ticaretini yapan hanimlardan biridir. Bekâr olan Rukiye Hatun 304.832 akçelik servetini bu ticaretten edinmij olmalidir. Rukiye Hatun'un te-rekesinde fiyatlari her biri 1.500 akçe civarinda olan 41 top bürüncek 5 top da hilali bez vardir. Bekâr bir kadinin bu kadar beze, ihtiyaci dolayisiyla sahip oldugunu düjünemeyiz. Ayrica terekesinde bez ve iplik imalinde kullanilan herhangi bir alet bulunmamasi Rukiye Hatun'un bezleri evlerde üreten kadinlardan topiadlglnl gösterir. Öyle anlafihyor ki çikrik ve destgâh sahipleri siparijçilerden aldiklari hammaddeyi ijliyorlar. Bu yüzden terekelerinde bez, kumaj vs. yok. Diger taraftan bu ijlenmij malzemenin ticaretini yapanlarin terekele-rinde çikrik ve destgâh yok. Servetinin 16.817 akçesinin nakit paradan olujmasi, Rukiye Hatun'un alim için devamli surette bulundurmasi icap eden sermayeye sahip oldugunu düjündürtüyor. Benzer jekilde 700.000 akçelik bir servete sahip Zeynep Molla Kadin'in ve yine bekâr olup 572.764 akçelik bir servete sahip olan Çerife Emine Hatun'un da bu tür bir ticaret yaptiklarini söyleyebiliriz. Terekesinde çok miktarda tekstil ürünleri bulunan Hanife Hatun'un bir milyonu ajan servetinin önemli bir kismi yaglikçi esnafindan olan alacagindan olujtuguna göre Hanife Hatun da bu için ticaretini yapmaktaydi. Emetullah Hatun'un terekesinde de 50 toptan fazla bez vardi."61
57 Berna Gûrel, 66 Numarali Davutpaça Kadiligi Defterine Göre Bölgenin Sosyal ve Ekonomik Durumu (Istanbul: Marmara
Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, 2002), 41.
58 Araz, Osmanli îstanbul'unda Çocuk Emegi, 30.
59 Araz, Osmanli îstanbul'unda Çocuk Emegi. Özellikle bk. ikinci ve Ûçûncû Bölümler.
60 ismail E. Erünsal, Yirmi îki Mürekkep Damlasi (istanbul: Timaç Yayinlari, 2021), 252.
_ 61 Erünsal, Yirmi îki Mürekkep Damlasi, 252-253.
Erunsal ayrica kadinlarin ebelik, hamamcilik, natirlik, sutannelik, cerrahlik, esircilik ve kiz sibyan mekteplerinde hocalik yaptiklarini ve ev i^i hizmetlerde ^aliftiklarini kaydetmif-tir. Terekelerde, bir kismi yalnizca kadinlara mahsus olan bu meslekler yaninda, sinirli sayida da olsa ferbetplik ve kaymak^ilik yapan kadinlara da rastlanmaktadir.62
Musluman Osmanli kadinlarinin hamam ifletme konusunda olduk^a istekli olduklari fark edilmektedir. Hamamlarin ^ogu vakiflara ait oldugu i^in kadin ifletmeciler bu hamamlari kiralamaktaydilar. Kadin hamamlarini kiralayan kadinlar hamami bizzat ifletiyor, erkek hamamlarini kiralayan kadinlar ise dogal olarak erkek vekil tayin ediyorlar-di. Bu noktada kadinlar tarafindan kiralanan ve ifletilen hamamlara dair son zamanlarda literaturun nispeten tatminkar bir noktaya geldigi soylenebilir. Kadinlarin hamam kiralayip ifletmelerine ilifkin Nina Ergin ve Ramazan Pantik'in ^alifmalarinda6' ^ok sayida ornek yer almaktadir. Bunlara Erunsal'in ve ondan mulhem Gok^en Cofkun Albayrak'in araftirmala-ri64 da eklenmiftir.
Albayrak, sekiz hamam ifletmecisi kadinin terekelerine odaklanan dikkat ^ekici araftir-masinda, 1766 yilina ait hamam yoklama defterine dayanarak onemli sayisal veriler paylaf-miftir. Istanbul'da buyuk bir depremin de oldugu bu yilda sur i^i ve sur difinda bulunan 195 hamamin 82'sinin (%42) gedigi kadinlara aitti veya tasarruf hakki kadinlarin elindeydi. Bunlarin 76'sinin (%39) ifletmesinde kadinlar rol aliyor; 39'unda erkeklerle, 13'unde de ka-dinlarla ortaklik yapiyorlardi. Dolayisiyla 37 hamam sadece kadinlar tarafindan ifletilmek-teydi.6s Albayrak'in verdigi hamam ifleten gedik sahibi kadin orani, diger esnaf kollari da dahil edildiginde dufmektedir. Bundan yaklafik yarim asir sonrasini, 19. yuzyilin baflarina ait gedik kayitlarini ele alan bir ^alifmada Seven Agir, 299 iflemden 71'inin (%23) alicisi, saticisi veya kredi vereninin kadin oldugunu tespit etmiftir.66 Agir, gedigi uhdesine alan kadinlarin ne kadarinin ifletmeci olarak sorumluluk aldigini vermemektedir. Ancak gedige sahip olma oraninda oldugu gibi, gedigini uhdelerinde tuttuklari ifletmeleri bizzat ifletme oranlarinin da hamamlarla karfilaftirildiginda dufuk ^ikacagini tahmin etmek zor degildir. Zira hamamlar difindaki faaliyet alanlarinin ^ogu kadinlarin bizzat ^alifmasina uygun olmayan ortamlara sahipti.
Peki, butun bu tablodan hareketle mahremiyet ve kazan^ ^izgisinde Osmanli kadininin nerede durdugunu belirlemek mumkun mu? Dufuk gelirli ailelere mensup kadinlarin ^alifmak zorunda olmalari, bunlarin daha ^ok hizmet sektorunu tercih etmeleri ve faaliyet-lerini gorunurlugu sinirli alanlarda yurutmeleri gibi olgular, bu araftirmanin hipoteziyle
62 Erunsal, Yirmi Iki Murekkep Damlasi, 249-253.
63 Nina Ergin, "Bathing Business in Istanbul: A Case Study of the Qemberlita^ Hamami in the Seventeenth and Eighteenth Centuries", Bathing Culture of Anatolian Civilizations: Architecture, History, and Imagination, ed. Nina Ergin (Paris: Peeters Publishers, 2011), 142-168; a.mlf., "1752 Istanbul'unda Hamamlarin ve Hamam Qali^anlarinin Haritasini Qikarmak", Ekmek Aslanin Agzinda Osmanli §ehirlerinde Hayatlarini Kazanmak I$in Mucadele Eden Zanaatkarlar, ed. Suraiya Faroqhi (Istanbul: Ko^ Universitesi Yayinlari, 2017), 125-153; Ramazan Pantik, "Osmanli'da Icareteyn Uygulamasi Hakkinda Yeni Degerlendirmeler", Vakiflar Dergisi 48 (2017), 75-104, Pantik'in ^ali^masi icareteyn uygulamasini agirlikli olarak hamamlar uzerinden ornekledigi i^in konuyla ilgili literature onemli bir katkidir.
64 Erunsal, Yirmi Iki Murekkep Damlasi, 250; Gok^en Cofkun Albayrak, "Osmanli'da Kadin Ifletmeciler: 18. Yuzyilda Istanbul'un Kadin Hamamcilari", Cihannuma Tarih ve Cografya Aratfirmalari Dergisi 7/2 (Aralik 2021), 55-100. Albayrak'in ^alifmasi, hamam kiralayan, ifleten ve hamam ^alifanlarina dair burada zikredilmeyen literaturu de ihtiva etmektedir.
65 Albayrak, "Osmanlida Kadin Ifletmeciler", 67.
66 Seven Agir, "The Rise and Demise of Gedik Markets in Istanbul, 1750-1860", The Economic History Review 71/1 (2018), 143-145.
uyumlu olsa da nihai sonu^ i^in destekleyici argümanlara ihtiya^ duyulmaktadir. Burada, iki farkli duruma dayanarak Osmanli kadininin söz konusu ^izgide mahremiyet tarafinda durdugunu iddia edecegim. Dayanaklarimizdan biri, kadinlarin bir^ok faaliyetlerinde vekil kullanmalari, digeri ise daha ^ok mülk satiji yapmalari, mülk alimininsa nispeten sinirli kalmasidir. Ilaveten miras, hibe veya satin alma yoluyla edindikleri mallarini ne jekilde ijlet-tikleri meselesini irdeleyecegim.
4. Vekillik
Osmanli mahkeme kayitlari bize, kadinlarin hatiri sayilir bir kisminin ijlerini yürütmek üzere vekil kullandiklarini göstermektedir. Vekiller ayni zamanda vekili olduklari kadinlarin mahkemedeki ijlerini de takip ettiklerinden, oranlarini tespit etmek mümkündür. Jennings'in arajtirmasi, Kayseri örnegine dair olduk^a ilgin^ istatistiki bilgiler sunmaktadir. Kayseri'de 1605-1620 tarihleri arasinda kadinlar, mahkemede görülen davalari i^in %8o gibi yüksek bir oranda bizzat kendileri kadi huzuruna ^ikmijlar, geri kalan %20'lik kisim ise vekil kullanmijti. 1620'den sonra davasini vekille yürütenlerin orani %50'ye yaklajti.67 17. yüzyilin ortalarina ait dört adet Kayseri sicilinde (biri 1645 tarihli, digerleri yüzyilin ü^üncü ^eyregine ait defterler) bu oran daha da artmaktadir. Bu dört defterde yer alan kadinlarin a^tigi 224 davadan 164'ünde kadinlar vekil kullanmijlardir.68 Buna göre, kadinlar %72 gibi yüksek bir oranla vekil araciligi ile ijlem yapmijlardir. Kaydedilen ü^ oranin ortalamasi %47'dir.
Jennings'in tespitlerine göre, inceledigi ü^ jehirde müslüman kadinlarin vekil atama orani gayrimüslimlere göre daha yüksektir. Zimmilerin yalnizca %25'i vekil atarken müslüman ka-dinlarin %36'si mahkemede vekil ile temsil edilmijtir.69 Bu oranlar Kayseri öl^eginde %23-33 araliginda kalmaktadir. Ortalamayi diger jehirler yükseltmektedir. Mesela Amasya'da kadinlarin %37'si, Karaman ve Trabzon'da ise %53'ü vekil kullanmaktaydi.70 Qankiri'da oranin daha da arttigi görülmektedir. Boga^ Ergene 1652-1744 tarihleri arasini inceleyen ^alijma-sinda, jehirdeki iktisadi faaliyetlerle ilgili mahkemeye gelen 48 davanin 10'unda taraflardan birinin kadin oldugunu ortaya koydu. Davalarda 10 kadindan 6'si, %6o gibi yüksek bir oranla mahkemede vekil kullanmijti.71 Qankiri'ya ait sinirli sayidaki örnege karjilik Cojgel ve Ergene'nin 18. yüzyil Kastamonu'suna dair arajtirmasinda, kadin davacilardan vekille temsil edilenler, %3i gibi nispeten kü^ük bir orana sahip olmujtur.72 Ayni jehre ait 1732-1733 tarihli bir kadi siciline dayanarak yapilan bir arajtirmada ise miras^i oldugunu iddia ederek terekelerden hisse talebiyle mahkemeye yapilan bajvurularda adi ge^en 32 kadindan 22'si vekil (%68,75), 2'si de vasi tarafindan temsil edilmijtir.73 Ankara'da 1592-1600 yillarina ait 189 davadan 88'inin davacisi veya davalisi kadinlardi. Faroqhi, bu kadinlarin mahkemede
67 Jennings, "Women in Early 17th Century", 65.
68 Numan Durak Aksoy, "Osmanli Devletinde Kadinlarin §eri Mahkemeleri Kullanmasi (Kayseri Örnegi)", Türk Dünyasi Aratfirmalari Dergisi 186 (Haziran 2010), 4.
69 Jennings, "Women in Early 17th Century", 109.
70 Jennings, "Women in Early 17th Century", 110.
71 Ergene, Local Court, 63.
72 Cojgel - Ergene, The Economics of Ottoman Justice, 249.
73 Sibel Kavakli Kundak^i, "Osmanli'da Mahkeme ve Kadin: Mahkemede Kadinlarin Taraf Oldugu Konular (1732-1733)", Insan __ve Toplum Bilimleri Aratfirmalari Dergisi 8/3 (2019), 1793.
çogu zaman bir erkek tarafindan temsil edildigini söyler fakat oran vermez; kadinlarin vekil kullanma oraninin Kayseri'deki hemcinslerinden daha dü^ük oldugunu belirtmekle yetinir.74
Kastamonu örneginde oldugu gibi ayni döneme ait birbiriyle çeliçen veriler hariç tutulursa sanayi ve ticaret kentlerinde kadinlarin içlerini bizzat yürütme oraninin, diger çehirlerde-kilerden daha yüksek oldugu görülmektedir. Bu durum, açagida alim-satimlar kisminda vurgulanacak olan egilimlerle örtü^mektedir.
5. Gayrimenkul Alim-Satimi
Osmanli kadinlarinin, çogunu miras, mehir ve hibe yoluyla elde ettikleri mallarini istedigi kimselere satma veya istedigi kiçilerden mal alma imkâni vardi. Ne kocasi ne de yakini olan baçka bir erkek, kadinlarin bu alim-satim özgürlügünü sinirlayabilirdi.7S Rizalari diçinda mallarinin satilmasi halinde mahkemeye gidebilirler, mallarinin iadesini saglayabilirlerdi. Kadi sicillerine göz atildiginda bu türden alim-satimlara dair çok sayida örnege rastlanir. Sicil tabanli kadin çaliçmalari yapanlar, bu verilerden yeterince yararlanmiçlar ve kadinlarin özgür alim-satim tecrübelerini ^üpheye mahal birakmayacak çekilde ortaya koymuçlardir.76
Jennings'in çaliçmasi, Kayseri'de kadinlarin toprak veya bina çeklindeki mallari almaktan ziyade satmayi yeglediklerini ortaya koymaktadir. Gerber, istatistikî bilgiler vermeden Bursa'da da ayni durumun geçerli oldugunu belirtir. Trabzon sicillerinden çikarilan farkli dönemlere ait birkaç rakam da77 bu iki araçtirmanin sonuçlarini desteklemektedir. Dolayisiyla, özellikle miras yoluyla mülk edinen kadinlarin,78 ihtiyaç olmadikça bunlari içletme yoluna gitmedikleri anlaçilmaktadir.
Jennings'in araçtirmasina göre, 1605-1625 yillari arasinda toplam 1602 mülkiyet transferine neden olan satiç ve alizarin 637'sinde (%4o) taraflardan en az biri kadindir. Bu 637 içlemin 262'si (%4i) müslüman kadinlar tarafindan yapilan satiç içlemidir. 76 adedi de (%ii) yine müslüman kadinlarin yaptigi alimlardan ibarettir. Kayseri'de kadinlar, mülk aliminin üç kati kadar mülk satiçi yapmiç görünmektedirler. Toprak alim satiminda oran 2,9 kat, bina alim-satiminda ise 3,1'kattir. Müslüman kadinlarin toprak ve bina alim-satimlarinda, aliç ve satiç faaliyetleri arasindaki fark rç katin üzerindedir. Zimmi kadinlarda ise bu fark 2,3 kata inmektedir. Müslüman kadinlar topraktan daha ziyade bina satiyorlardi. Zimmîler ise daha çok binalari ellerinde tutmayi yegliyorlardi.79
74 Suraiya Faroqhi, "Land Transfer, Land Disputes and Askeri Holdings in Ankara (1592-1600)" Mémorial Ömer Lütf Barkan,
ed. Robert Mantran (Paris: Adrien Maisonneuve, 1980), 90. rf
75 Kadinlarin bu minvaldeki mülkiyet ve tasarruf haklari için ayrintili bir çalifma için bk. Elbirlik, "Negotiating Matrimony"
76 Önemli bir kismi bu araftirmada da kullanilan mevcut literatür difinda, biri Davutpafa (19. yüzyil baflari), digeri de Kayseri z (17. yüzyil ortalari) mahkemesine ait iki defterden yaptigimiz taramada, kadinlarin taraf olduklari alim-satimlarin sayisi-
nin küçümsenmeyecek miktarda ve birbirine yakin oldugunu gördük (Davutpafa Mahkemesine ait defterde 24, Kayseri ^ Mahkemesine ait defterde 25 adet vaka). Gülhan Haliloglu, 77 Numarali Istanbul §er'iyye Sicili (Davutpaça Mahkemesi) m (Malatya: Inönü Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, 1998), Sicil Belge 4, 9, 26, 34, 38, 43, 55, 58, 63, 66, ¡= 69, 72, 75, 88, 94, 95, 106, 108, 110, 111, 116, 12; Murtaza Çevik, 78/1 Numarali Kayseri Çer'iyye Scili (H.1078-1079/M.1668) Transkripsiyon ve Degerlendirme (Kayseri: Erciyes Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, 2009), Sicil Belge ^ 274, 10, 33, 74, 83, 87, 88, 89, 92, 99, 112, 137, 138, 147, 182.
77 Bk. Tablo 1: Kadinlarin Mülk Alim-Satim Oranlari.
78 Kayseri örnegi için bk. Jennings, "Women in Early 17th Century", 98.
79 Jennings, "Women in Early 17th Century", 100. _
Amasya-Karaman-Trabzon baglaminda bakildiginda ise toplam 154 alijverijin 56'sinda (%36) kadinlarin oldugu görülmektedir. Bunun 35'i (%62,5) müslüman kadinlar tarafindan satilan mallardan, 13 adedi de ("/023) onlar tarafindan satin alinan mallardan olujmaktaydi.80
Jennings'in verdigi rakamlara, Trabzon'dan birka^ veri daha ekleyebiliriz. 1643-44 tarihli Trabzon sicilinde kayitli, kadinlarin taraf oldugu 140 davadan 10'u alij, 56'si da satij kaydidir. 1727-28 tarihli defterde ise kadinlarin yer aldigi toplam 100 dava kaydi mevcuttur. Bunlardan 7'si alij, 32'si de satij kaydidir.81 1727-1728 tarihli Trabzon sicilinde kayitli, satiji yapilan 12 adet dükkandan 3'ü kadinlar tarafindan satilmij, alicilarin tamami ise erkekler-den olujmujtur.82
Tablo 1: Kadinlarin Mülk Alim-Satim Oranlari
yer/yil t^lem toplami mülk alan kadin t^lem toplami mülk satan kadin
Kayseri / 1605-162583 637 76 (%1l) 637 262 (%4i)
Amasya-Karaman-Trabzon/17. yüzyil84 154 13 (%23) 154 35 (%62,5)
Trabzon /1643-4485 140 10 (%7,I4) 14086 56 (%40)
Trabzon/1676-7787 92 32 (Alim satim bir arada) - -
Trabzon/1727-2888 100 7 (Müfterek alimlar hari^) 10089 32
Suraiya Faroqhi'nin ^alijmalarinda yer alan ev satijlariyla ilgili sayisal veriler de olduk^a kullanijlidir. Ankara ve Kayseri'de kadin ve erkeklerin ev satij ve alij rakamlarini karjilajtir-maya imkan veren bu veriler, yukarida elde edilen sonu^lari destekler niteliktedir.
80 Jennings, "Women in Early 17th Century", 100.
81 Bk. Tablo 1.
82 Gülseren Erden, 1890 numarali Trabzon §eriyye Siciline Göre "Trabzon" (1727-1728) (Van: Yüzüncü Yil Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, 2000), muhtelif sayfalar.
83 Jennings, "Women in Early 17th Century", 100.
84 Jennings, "Women in Early 17th Century", 100.
85 Cevdet Kirpik, 1830 numarali Trabzon §eriyye Siciline Göre Kentin Sosyal veEkonomikHayati (1643-1644) (Trabzon: Karadeniz Teknik Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, 1998), 78.
86 86'si ^ehirde, 51e köyde yapilan sati^tir. 3 adedinin nerede satildigi bilinmemektedir.
87 Fatma Pehlivan, 1849 Numarali §er'iyye Siciline Göre Trabzon §ehrinin Sosyal ve Ekonomik Hayat[i] (1676-1677) (Trabzon: Karadeniz Teknik Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, 2000), 75.
88 Erden, Trabzon §eriyye Siciline Göre "Trabzon". _ 89 5 adedi kirsal kesimden.
Tablo 2: Ankara ve Kayseri'de Gayrimenkul Alan ve Satan Kadinlar9'
YER YIL EV ALAN EV SATAN
Ankara 1592-1600 10 42
Ankara 1600 23 56
Kayseri 1600 16 31
Ankara 1690 30 68
Kayseri 1690 38 53
1540-1541 tarihii iki sicilden hareketle Antep'teki toplumsal cinsiyeti ele alan Leslie Peirce, konuya ili^kin onemli tespitler yapmi^tir. Kadinlarin mulk edinmelerinin, 16. yuzyil Antep'inde agirlikli olarak miras yoluyla mumkun oldugunu belirten Peirce, edinilen mulkun bizzat kadin tarafindan satilmasi yaninda uvey baba, amca, baba ve en ^ok da erkek karde^ler tarafindan gasp edilmesi veya satilmasina dair orneklere rastlami^tir. Ancak bu tur gasplar sadece kadinlara yonelik olmayip erkekleri de kapsamaktaydi; anla^ilan mal gaspi, cinsiyetle alakali bir durum degildi. Tipki diger yerlerdeki gibi Antep'te de kadinlar ellerindeki gay-rimenkulleri genellikle satiyorlardi. 1541-1542 yillarinda Antep Mahkemesi'ne ta^inmaz satin almak i^in hi^bir kadin ba^vurmami^ti. Gasp edilen malini geri almak i^in dava eden kadinlarin amaci ise mali i^letmek degil, satmakti. "Kadinlarin sahip oldugu gayrimenkulleri satmalarinin nedeni nedir?" sorusunu soran Peirce, kazandiklari parayi nereye harcadiklarina bakildiginda bu sorunun cevabinin bulunabilecegini belirtir. Terekelere dayanarak olsa gerek, kadinlarin ev e^yasi, giysiler ve sus e^yalarina deger verdiklerini ve dolayisiyla satij yapan kadinlarin bunlari edindiklerini soyler. Bir kismi da sati^tan elde ettigi parayi nakit olarak tutmaktadir. Ev e^yasi edinmek hayati kolayla^tirmak i^in kesinlikle i^e yarardi. Kadinlarin ^ogunlukla tercih ettikleri mucevherler ise hem bir toplumsal nufuz ve nisbi Ustunluk hem de hemen paraya donu^turulebildigi i^in avantaj sagliyordu. Nakit para, kadinlarin yukarida sozu ge^en e^yalari/mallari edinmelerini, bagij ve vakfetme yoluyla hayir yapmalarini ve bor^ verebilmelerini mumkun kiliyordu.91
Miras kayitlarinda analardan degil, buyuk ^ogunlukla babalardan kalan mirasin dagi-timina dair davalarin gorulmesi92 de kadinlarin genellikle mal sati^i yaptiklari yolundaki tespiti destekleyen bir durumdur.
Peirce, kadinlarin surekli satij yapmasini, mallarini yonetmenin zorluguna ve elde 3
edilecek nakit paranin saglayacagi avantajlara baglar. Kitabinin bir ba^ka bolumunde, J;
muhaddere konusunu Ebussuud Efendi'nin fetvalarini merkeze alarak tarti^masina ragmen93 <
ta^inmazlarin sati^i konusunu ele alirken mahremiyete hi^bir ^ekilde deginmemi^tir. ¡=
......................................................................................z
90 Suraiya Faroqhi, "Land Transfer", 93; a.mlf., Orta Halli Osmanlilar: 17. Yuzyilda Ankara ve Kayseri'de Ev Sahipleri ve Evler, ^ev. ^ Hamit Qalifkan (Istanbul: Turkiye If Bankasi Yayinlari, 2007), 195. ¡=
91 Peirce, Ahlak Oyunlari, 276-297. Faroqhi de 1730 Bursa'sindaki dokuma piyasasini ve kadinlarin rolunu ele alan ^alifmasinda, ~ Bursali kadinlarin sahip olduklari parayi daha ^ok ev efyasi almak i^in kullandiklarini ortaya koymuftur: Suraiya Faroqhi, £ "Women, Wealth and Textiles in 1730's Bursa", Living the Good Life Consumption in the Qing and Ottoman Empires of the Eighteenth Century, ed. Elif Ak^etin - Suraiya Faroqhi (Leiden-Boston: Brill, 2018), 213-235.
92 Peirce, Ahlak Oyunlari, 297.
93 Peirce, Ahlak Oyunlari, 204-213. _
MaHREMÍYET VE KAZANg Arasinda Osmanli Kadini ARIF BILGIN
6. Edinilen Mallarin í^letilmesi
Yukaridaki örnekler, Osmanli kadinlarinin bazi alim-satimlar yaparak iktisadí faaliyet-lere katildiklarini a^ik bir jekilde göstermektedir. Alij ve satij karjilajtirmasi yapildiginda ise kadinlarin ^ogunlukla mal satma egiliminde olduklari tespit edilmektedir. Ancak araj-tirmanin önermesini sinayabilecek önemli bajka bir soruyu da cevaplamamiz gerekmektedir: Osmanli kadini ^ogunlukla miras yoluyla, daha az oranlarda da hibe olarak, satin alarak veya kiralayarak elde ettigi ya da hak sahibi oldugu mülklerini nasil tasarruf ederdi? Kadinlar tarafindan miras veya hibe yoluyla edinilen, satin alinan veya kiralanan ijletme yahut tarlalar nasil yönetiliyordu? Bununla ilgili elimizde, fazla olmasa da bir kanaat olujturmaya yetecek kadar veri bulunmaktadir.
Osmanli kadinlari bir jekilde edindikleri toprak veya bina jeklindeki mallari, zaman zaman bajkasina kiraliyorlardi. Fariba Zarinebaf'in 18. yüzyil Istanbul'una ait ^alijmasi94 kiralamayla ilgili bazi örnekler i^ermektedir. 1766'da simit^i dükkanini Ibrahim'e ayligi 10 kurujtan 11 ayligina kiralayan Fatma Hatun ile her birinin hissedar oldugu Aga Bey Hamami'ni bir erkege 3 yilligina kiraya veren Ali Aga'nin kizlari Rukiye, Saide ve Züleyha kayda deger örneklerdir.9S Benzer jekilde 19. yüzyilin bajlarinda gedik alimi yapan kadinlarin ^ogu yalnizca gedigin sahipligiyle yetinmekte, dükkanin ijletilmesinde rol almamakta, onlari kiraya vermekteydi. Seven Agir'in incelemesi, tütün dükkani gedigi sahibi ^ok sayida kadinin bunlari erkeklere kiraladigini göstermijtir.96
Ellerindeki mülkü kiraya verme ijlemi, Osmanli kadininin görünürlügünü azaltan du-rumlardan biridir. Diger taraftan, edindigi dükkan, ijletme veya tarlayi kiraya vermeyen ya da satmayan, bizzat kendisi ijleten kadinlarin varligini da unutmamak gerekir.
Gerber'in ^alijmasindan Bursali kadinlarin edindikleri mallari köleler vasitasiyla ijlet-tiklerini ögrenmekteyiz. Bu, jimdilik bajka yerde örnegine rastlanmamij bir durumdur.97 Sakizli Hace Saliha, Qejme'de Ala^ati köyündeki üzüm baglarinin ijletmesini Rum erkeklere vermijti.98 Istanbul'da sahibi veya hissedari olduklari hamamlari kiraya veren kadinlar yaninda, hamam kiralayan kadinlar da bulunmaktaydi. Mesela, Molla Ali Mustafa, Kü^ük Mahmud Paja'daki ^ifte hamamini Unkapanili Saliha binti Mehmed'e ayligi 95 kuruja bir yilligina kiraya vermijti (1765).99 Fakat kira sözlejmelerinde hamami Saliha'nin bizzat ijlete-cegine dair bir ijaret bulunmamaktadir.
17. yüzyil bajlarina ait Kayseri sicilleri, tabhane (mutfak) aliji ve satiji yapan kadinlara dair bilgiler vermektedir. Satij yapan kadinlarin bu mülkleri miras yoluyla edindigini düjünsek de tabhane aliminda bulunan kadinlarin varligi, ijletme ijini bizzat kendilerinin yaptiklarini düjündürtmektedir.100 Jennings'den sonra Kayseri sicillerine yönelik yapilan ^a-lijmalara göz atildiginda da kadinlarin, gayrimenkul mal satiji ve alijiyla ekonomik hayatin i^inde olduklari görülmektedir.
94 Zarinebaf, "From Mahalle (Neighborhood) to the Market", 224-237.
95 Zarinebaf, "From Mahalle (Neighborhood) to the Market", 230.
96 Agir, "The Rise and Demise of Gedik Markets in Istanbul, 1750-1860" 147.
97 Gerber, "Social and Economic Position of Women", 231-236.
98 Faroqhi, Stories of Ottoman Men and Women, 159.
99 Zarinebaf, "From Mahalle (Neighborhood) to the Market", 230.
100 Ali^ ve sati£ örnekleri i^in bk. Selahattin Qördük, 20/1 Numarali Kayseri §er'iyye Sicili H1027/M1617 (Kayseri: Erciyes _ Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, 1995), 108, 183.
Antep sicillerinde kayitli örneklerde de benzer bir manzara söz konusudur. Bu sanayi çehrinde de kadinlarin, gayrimenkul alip satma, içletme, kiralama, borç ve alacak ilijkileri açisindan oldukça çaçirtici bir hareketlilige sahip olduklari görülmektedir. 1647-48 yilinda kadinlarin bu tür içlemlerine dair 44 mahkeme kaydi tutulmuçtu. Gerek bu yil gerekse daha sonraki yillarda kadinlarin içinde bulundugu içlemler, davalara konu olmaya devam etmiçtir. 1649-50'de Antep kadinlarindan bir kisminin hamam içlettigini gösteren kayitlara rastlan-maktadir. Ilgili tarihe ait sicilden, Istemihan Hatun isimli bir kadinin hamam kiraladigi anlaçilmaktadir.101 Manisa'da ise 16. yüzyilin sonlarinda Hatice binti Isa, Sultan Süleyman'in annesi için yaptirilan camiin hamaminin içletmesini müzayede usulüyle satin almiçtir.102 Yine Karaköy Mahallesi'nden Sultan binti Mustafa, Menemen yolu üzerindeki bagini, içletilmek üzere Cemile'ye kiralamiçtir. Cemile ölünce oglu bu bagin miras oldugunu iddia edecek ve Sultan sahipligini ispat etmek zorunda kalacaktir.103
Bursa kirsalinda kadinlarin, tarim arazilerinin ekilip biçilmesi ile dogrudan ilgilendik-lerini, süreci yönettiklerini gösteren çok sayida içaret bulunmaktadir. Vakif yöneticilerinin tarlasini baçkasina kiraladigi yönündeki çikâyetlerine maruz kalan bir kadin, tarlasina bugday ve arpa ektigini çahitler huzurunda ispat etmiçtir.104 Kayitlar arpa ve bugday gibi tahil türlerini miras birakan kirsal kesim kadinlarinin çogunun dul oldugu kanaatini dogurmak-tadir. Muhtemelen bu mallar onlara kocalarindan kalmiç ve bunlari içletmek veya içlettirmek zorunda kalmiçlardi.
Örneklerden de görüldügü gibi uygun ortamlarda mülkünü bizzat içleten kadinlar yaninda içletmesini kiraya veren veya içlerini yaptirmak üzere ücretli iççi veya köle kullanan kadinlar da mevcuttu. Burada da dikkat çeken husus, kadinlarin mahremiyete uygun olmayan ortamlarda bizzat çaliçmaktan kaçinmalaridir.
SONUÇ VE ÖNERiLER
Bu araçtirmada birbiriyle ilijkili iki sorunun cevabi arandi. Ana soru, müslüman Osmanli kadininin iktisadi hayata katiliminin ne düzeyde oldugudur. Müslüman Osmanli kadinlarinin tamamen kadinlara hizmet veren ebelik, hamamcilik, ev içi hizmetler gibi çaliçma alanla-rinda herhangi bir çekince göstermeksizin bizzat faaliyet yürüttükleri anlaçilmaktadir. Buna karçilik, kadinlara yönelik olmayan alanlarda durum oldukça farklidir. Evliya Çelebi'nin tanikliklari ve baçka bazi kaynaklardan edinilen verilere dayali analizler, müslüman Osmanli kadininin bu ikinci tür ekonomik aktivitelere mümkün oldugunca bizzat katilmak isteme-digini göstermi^tir. Gerek miras gerek hibe gerekse mehir yoluyla edindigi mallari genellikle satma egiliminde olan Osmanli kadini, kadinlara mahsus olmayan iktisadi faaliyetlere katilmak zorunda kaldiginda genellikle araci kullanmayi tercih etmiçtir. Burada ikinci soru devreye girmektedir: Müslüman Osmanli kadini ekonomik faaliyetlere katilmaktan neden çekinmektedir? Neden yeterli sermayesi oldugu halde bunun kullanimini bir yakinina
101 Rabia Sultan Timbil, 19 Numarali Gaziantep §er'iye Siciline Göre Mülk Satiçlari (1647-1648) (Konya: Selçuk Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, 2003); Hüsniye Güner, 21 Numarali Ayintab §er'iyye Sicili Defteri H. 1059-1060 (16491650) Transkripsiyonu ve Degerlendirilmesi (Mugla: Mugla Sitki Koçman Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, 2006).
102 Fatih Bursa, Manisa'nin 14 numarali H. 1002 Tarihli §er'iyye Sicil Defteri (Transkripsiyon ve Degerlendirilmesi) (Nigde: Nigde Ömer Halis Demir Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, 2002), 103.
103 Bursa, Manisa'nin 14 Numarali H.1002 Tarihli Çer'iyye Sicil Defteri,148.
104 Gerber, "Social and Economic Position of Women", 236.
devretmek istemekte, sermayeyi ijletmek zorunda kaldiginda ise neden vekil veya araci kullanmaktadir? Kadinlarin vekil/araci kullanmasinin, ilgili ^alijma ortaminda erkeklerin de yer almasindan kaynaklandigi anlajilmaktadir. Buna karjilik kadinlar, sinai üretim de dahil olmak üzere ev i^i ortamlarda yürütülebilecek ijleri bizzat yapmaktan ka^inmamij-lardir. Nitekim özellikle dokuma sanayiinin ^ejitli üretim ajamalarinda kadin ijgücünün kullanildigi bilinmektedir. Kadinlar bu üretim süre^lerine katilirken iji ev ortaminda veya kendi olujturduklari, müslüman kadinlarin rahatlikla ^alijabilecekleri ortamlarda yürütmeyi yeglemekteydiler. Bursali ve Istanbullu kadinlarin dokuma sanayiindeki rolleri ile Ankarali kadinlarin sof, Mudurnulu kadinlarin ise igne oyasi üretiminde aktif olarak yer almalari konuyla ilgili Anadolu'dan ilgi ^ekici örnekler olarak karjimiza ^ikmaktadir. Benzer örneklere Anadolu dijinda da rastlamak mümkündür. Yine kadin hamamlari ve sinirli örnege sahip oldugumuz kadin pazarlari gibi yalnizca kadinlarin bulundugu ^alijma ortamlari da müslüman Osmanli kadinlarinin ^ekincesiz dahil olduklari ^evrelerdir.
Kadinlarin bu tercihlerinin mahremiyet anlayijiyla ilijkili oldugu ortaya ^ikmaktadir. Mahremiyetin Osmanli toplumunda iki katmanli oldugunu iddia etmek mümkündür. Birincisi, Islam'da kadinlarin toplumsal hayata katilimiyla ilgili kurallar ^er^evesinde olujan fakat bölgeden bölgeye degijen, bir anlamda düzeyi örf tarafindan belirlenmij mahremiyet anlayijidir ki Evliya Qelebi'nin gözlemleri bu anlayiji yansitmaktadir. Ikincisi ise Arap toplumunda Islam öncesinde de varligi bilinen ve Islam'la birlikte müslüman toplumlara da yayilan, din ayirimi olmaksizin iffetli bütün kadinlarin sifati olabilecek muhaddere anlayijidir. Muhaddereligin, Islam'in koydugu sinirlarin ötesinde belli hassasiyet bariyerleri olujturan bir anlayij oldugu söylenebilir. Nitekim Osmanli toplumunda muhadderelikle ilgili hususlara daha ^ok fetva kitaplarinda rastlanmasi da bu iddiayi desteklemektedir.
Arajtirmada Istanbul, Bursa, Halep, Antep, Ankara, Kayseri, Trabzon ve Antep gibi kentlere ait verilerden yararlanilmijtir. Bu verilerden hareketle ortaya ^ikan resmin tüm impa-ratorlugu temsil etmedigi muhakkaktir. Evliya Qelebi'nin tanikliklari, Osmanli toplumunda mahremiyet algisinin yöreden yöreye degijtigini, bu alginin olujumunda örfün belirleyici oldugunu göstermijtir. Bu arajtirmanin bulgulari da hem Evliya Qelebi'nin ^er^eveledigi mahremiyet algisini dogrulamakta hem de kadinlarin iktisadi faaliyetlere katilim düzeyleri-nin jehirden jehire degijtigini ortaya koymaktadir. Nitekim sanayi ve ticaret kentlerindeki kadinlarin iktisadi hayata katilim düzeyleri ile mahremiyet algilari hem kendi aralarinda hem de sinai ve ticari potansiyeli zayif jehirlere dogru gidildiginde farklilajmaktadir. Sanayi ve ticaret kenti olmayan yerlerde kadinlar iktisadi faaliyetlere daha az ragbet etmekte ve buna paralel olarak nispeten daha keskin bir mahremiyet anlayijini yansitmaktaydilar.
Istatistiki veriler nispeten sinirli olsa da bu arajtirma, müslüman Osmanli kadinlarinin mahremiyet-kazan^ ^izgisinde, genellikle ilkinin tarafinda durmayi tercih ettiklerini, kapali veya sadece kadinlarin bulundugu ortamlar haricindeki alanlarda zorunluluk olmadik^a ^alijmak istemediklerini göstermijtir. Kadinlari ^alijmaya iten en önemli faktörün muhta^lik oldugu, ihtiya^larini gidermek i^in ^alijmak zorunda kalan kadinlarin da ev i^i hizmetleri veya kapali ya da yalnizca kadinlarin bulundugu ortamlari se^melerinin, ^alijma jartlarinin nispeten mahremiyete daha uygun olmasiyla ilijkili oldugu belirtilmelidir. Dolayisiyla klasik dönem müslüman Osmanli kadinlarinin iktisadi hayatta rol almaya karji olmadiklarini ancak mahremiyetini koruyabilecekleri bir kazan^ tarzini tercih ettiklerini söylemek mümkündür.
Bursa ve Halep gibi sanayi, Trabzon gibi ticaret kentlerindeki görüntü, bizi Osmanli ülkesinin tümü hakkinda hüküm vermeye sevk etmemelidir. Bu kentlerde kadinlarin iktisadi faaliyetlere katilimi nispeten yüksektir. Ancak bagka gehirlere yönelik ^aligmalar, daha ^ekingen tutumlarin da mevcut oldugunu ortaya koymaktadir.
Bundan sonra yapilacak ^aligmalarin mümkün oldugunca istatistiki verilere dayanma-sinda yarar var. Qünkü Osmanli kadinlarinin iktisadi faaliyetlere katilim bi^imleri gimdiye degin kabaca belirlenmigtir. Buna göre kadinlar, ^ogunlukla hizmet sektöründe olmak üzere, iktisadi hayatin i^inde yer almiglardir. Edindikleri mallari satarak veya yeni mal alarak piya-sadaki iglemlere dahil olmuglardir. Ancak ihtiya^tan dolayi hizmet sektörünün ^egitli dalla-rinda (^aligan Osmanli kadinlarinin, mal-mülk sahibi olduklarinda bunlarin igletilmesinde bizzat rol alip almadiklari konusu yeterince sorgulanmamigtir.
Diger taraftan klasik dönem boyunca ekonomik faaliyetlere katilan kadinlarin yaglari ve medeni durumlari bagta olmak üzere, tespit edilebilen muhtelif özelliklerini ihtiva eden verilere dayali bulgularin elde edilmesi alana hatiri sayilir bir katki saglayacaktir. Muhtemelen pazar ve benzeri yerlerde ^aliganlar, belli bir yagin üstündeki kadinlardi. Bu baglamda Irlandali ressam Edward Dodwell'in 19. yüzyil baglarina ait meghur Atina Pazari ^izimindeki satici kadinlarin da ayni kategoride degerlendirilmesi isabetli olacaktir. Osmanlilarda kadinlarin iktisadi faaliyetlerde rol alirken veya bundan ka^inirken dayandiklari tek bir anlayig oldugu söylenemez. Tipki toplumsal anlayigta ortaya ^ikan farkliliklar gibi, kadinlarin ekonomik faaliyetlere katilig bi^imleri de cografya, kültür ve örfe bagli olarak farkli özellikler göstermekteydi.
Son olarak temel kaynaklarin kullanimina iligkin bir noktaya vurgu yapmak yerinde olur. Kaynaklar, kadin baglaminda elden ge^irildiginde dikkat ^eken bir husus, hi^bir kaynagin tek bagina "Osmanli kadinlan'ni bütüncül bir gekilde anlamamiza imkan saglamadigidir. Dolayisiyla kadin ^aligmalarinda farkli temel kaynaklari bir arada ve kargilagtirmali olarak kullanmak olduk^a önemli bir noktadir.
Ara^tirma & Yayin Etigi: Kadim, editor tarafindan kaleme alinan igbu makalenin yayin sürecinde kör hakemlik müessesesini titizlikle igletmigtir. Misafir editör, makalenin tüm editoryal prosedürlerini yürütmüg ve bu esnada yazar sürecin tamamen diginda birakilmigtir. Ayrica yayin kurulu üyelerinin dergide aragtirma makalesi yayinlama-lari hususundaki kararlara ve COPE yayin etigi prosedürlerine riayet edilmigtir (Committee on Publication Ethics Council, COPE Guidelines: A Short Guide to Ethical Editing for New Editors, Verison 3, (Eastleigh: May 2019), 8). Bu makale, en az iki kör hakem tarafindan incelenmig ve iThenticate taramasiyla intihal ve benzerlik raporu olugtu-rulmugtur. Makale, aragtirma ve yayin etigine uygundur.
Etik Beyani & ^ikar ^ati^masi: Bu makalenin yazari ^ikar ^atigmasi bildiriminde bulunmamig, makalenin hazir-lanma sürecinde bilimsel ve etik kaidelere uyuldugunu ve yararlanilan tüm ^aligmalara atifyapildigini beyan etmigtir. Libre a^ik erigimli bu makale, CC BY-NC 4.0 lisansina sahiptir.
Research & Publication Ethics: Kadim meticulously employed blind peer reviewing in the publication of this article, written by the editor-in-chief. The guest editor carried out the editorial workflow, and the author was excluded entirely from the process. The journal followed the rules regarding publishing an article written by the members of the editorial board and complied with the COPE's publication ethics procedures (Committee on Publication Ethics Council, COPE Guidelines: A Short Guide to Ethical Editing for New Editors, Verison 3, (Eastleigh: May 2019), 8). Two or more blind peers reviewed this article, and an iThenticate scan generated a report for potential plagiarism and similarity. The article complies with research and publication ethics.
Ethical Declaration & Conflict of Interest: The author of this article declares no conflict of interest, and the article follows scientific and ethical principles and cites all the sources appropriately. This is an open-access article under the CC BY-NC 4.0 license.
KAYNAK^A
Agir, Seven. "The Rise and Demise of Gedik Markets in Istanbul, 1750-1860". The Economic History Review 71/1(2018), 133-156.
Aksoy, Numan Durak. "Osmanli Devleti'nde Kadinlarin §eri Mahkemeleri Kullanmasi (Kayseri Örnegi)". Türk Dünyasi Ara^tirmalari Dergisi 186 (Haziran 2010), 165-199.
Albayrak, Gök^en Cojkun. "Osmanli'da Kadin Ijletmeciler: 18. Yüzyilda Istanbul'un Kadin Hamamcilari". Cihannüma Tarih ve Cografya Ara^tirmalari Dergisi 7/2 (Aralik 2021),
55-I°°.
Araz, Yahya. 16. Yüzyildan 19. YüzyilBa^larinda Osmanli Toplumunda focuk Olmak. Istanbul: Kitap Yayinevi, 2013.
Araz, Yahya. Osmanli Istanbul'unda focuk Emegi: Ev Ifi HizmetlerdeIstihdam Edilen focuklar (17501920). Istanbul: Kitap Yayinevi, 2020.
Bulunur, Kerim Ilker. "Kurmaca ile Ger^ek Arasinda Evliya Qelebi'nin Dagistan Seyahati". Yeni Türkiye 79 (2015), 165-174.
Bursa, Fatih. Manisa'nin 14 Numarali H. 1200 Tarihli Qer'iyye Sicil Defteri (Transkripsiyon ve Degerlendirilmesi). Nigde: Nigde Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, 2002.
Cojgel, Metin - Ergene, Boga^. The Economics of Ottoman Justice: Settlement and Trial in the Sharia Courts. New York: Cambridge University Press, 2016.
Qevik, Murtaza. 78/1 Numarali Kayseri Qer'iyye Scili (H.1078-1079/M.1668) Transkripsiyon ve Degerlendirme. Kayseri: Erciyes Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, 2009.
Qördük, Selahattin. 20/1 Numarali Kayseri Qer'iye Sicili H1027/M1617. Kayseri: Erciyes Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, 1995.
Dodwell, Edward. Views in Greece. London: Rodwell and Martin, 1819.
Ebussuud Efendi. $eyhülislam Ebussuud Efendi'nin Fetvalari: Feteva-yi Ebussuud. haz. Abdullah Demir - Ramazan Günay. Istanbul: Ötüken Nejriyat, 2020.
Elbirlik, Leyla Kayhan. Negotiating Matrimony: Marriage, Divorce, and Property Allocation Practices in Istanbul, 1755-1840. Cambridge, MA: Harvard University, History and Middle Eastern Studies, Ph.D. Dissertation, 2013.
Erden, Gülseren. 1890 numarali Trabzon $eriyye Siciline Göre "Trabzon" (1727-1728). Van: Yüzüncü Yil Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, 2000.
Ergene, Boga^ A. Local Court, Provincial Society and Justice in the Ottoman Empire. Leiden: Brill, 2003.
Ergin, Nina. "1752 Istanbul'unda Hamamlarin ve Hamam Qalijanlarinin Haritasini Qikarmak". Ekmek Aslanin Agzinda: Osmanli $ehirlerinde Hayatlarini Kazanmak Ifin Mücadele Eden Zanaatkarlar. ed. Suraiya Faroqhi. 125-153. Istanbul: Ko^ Üniversitesi Yayinlari, 2017.
Ergin, Nina. "Bathing Business in Istanbul: A Case Study of the Çemberlitaf Hamami in the Seventeenth and Eighteenth Centuries". Bathing Culture of Anatolian Civilizations: Architecture, History, and Imagination. ed. Nina Ergin. 142-168. Paris: Peeters Publishers, 2011.
Erünsal, Ismail E. Yirmi IkiMürekkep Damlasi. Istanbul: Timaf Yayinlari, 2021.
Evliyâ Çelebi. Evliyâ Çelebi Seyahatnâmesi: 1. Kitap. haz. Robert Dankoff vd. Istanbul: Yapi Kredi Yayinlari, 1996.
Evliyâ Çelebi. Evliyâ Çelebi Seyahatnâmesi: 2. Kitap. haz. Zekeriya Kurfun vd. Istanbul: Yapi Kredi Yayinlari, 1998.
Evliyâ Çelebi. Evliyâ Çelebi Seyahatnâmesi: 3. Kitap. haz. Seyit Ali Kahraman - Yücel Dagli. Istanbul: Yapi Kredi Yayinlari, 1999.
Evliyâ Çelebi. Evliyâ Çelebi Seyahatnâmesi: 4. Kitap. haz. Yücel Dagli - Seyit Ali Kahraman. Istanbul: Yapi Kredi Yayinlari, 2001.
Evliyâ Çelebi. Evliyâ Çelebi Seyahatnâmesi: 5. Kitap. haz. Yücel Dagli vd. Istanbul: Yapi Kredi Yayinlari, 2001.
Evliyâ Çelebi. Evliyâ Çelebi Seyahatnâmesi: 7. Kitap. haz. Yücel Dagli vd. Istanbul: Yapi Kredi Yayinlari, 2003.
Evliyâ Çelebi. Evliyâ Çelebi Seyahatnâmesi: 9. Kitap. haz. Seyit Ali Kahraman. Istanbul: Yapi Kredi Yayinlari, 2011.
Faroqhi, Suraiya. "Land Transfer, Land Disputes and Askeri Holdings in Ankara (1592-1600)". Mémorial Omer Lütfi Barkan. ed. Robert Mantran. 87-99. Paris: Adrien Maisonneuve, 1980.
Faroqhi, Suraiya. "Women, Wealth and Textiles in 1730s Bursa". Living the Good Life Consumption in the Qing and Ottoman Empires of the Eighteenth Century. ed. Elif Akçetin - Suraiya Faroqhi. 213-235. Leiden-Boston: Brill, 2018.
Faroqhi, Suraiya. "Women's Work, Poverty and the Privileges of Guildsmen". Archiv Orientalni 69/2 (2001), 155-164.
Faroqhi, Suraiya. Orta Halli Osmanlilar: 17. Yüzyilda Ankara ve Kayseri'de Ev Sahipleri ve Evler. çev. Hamit Çalifkan. Istanbul: Türkiye If Bankasi Yayinlari, 2007.
Faroqhi, Suraiya. Osmanli Kültürü ve Gündelik Yaçam Ortaçagdan Yirminci Yüzyila. çev. Elif Kiliç. Istanbul: Tarih Vakfi Yurt Yayinlari, 2002.
Faroqhi, Suraiya. Osmanli'da Kentler ve Kentliler. çev. Neyyir Kalaycioglu. Istanbul: Tarih Vakfi Yurt Yayinlari, 2000.
Faroqhi, Suraiya. Stories of Ottoman Men and Women: Establishing Status, Establishing Control. Istanbul: Eren Yayincilik, 2002.
Figenkaplan, Büfra. Osmanli Eyüb'ünde Kadin ve Mülkiyet (1700-1725). Nevfehir: Nevfehir Haci Bektaf Veli Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, 2018.
Gemici, Nurettin. Evliya Çelebi'nin Gözlemleriyle 17. Yüzyilda Kadinlar. Istanbul: Bayrak Yayinlari, 2011.
Gerber, Haim. "Social and Economic Position of Women in an Ottoman City, Bursa, 1600-1700". IJMES 12 (1980), 231-244.
Güner, Hüsniye. 21 Numarali Ayintab Qer'iyye SiciliDefteriH. 1059-1060 (1649-1650) Transkripsiyonu ve Degerlendirilmesi. Mugla: Mugla Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, 2006.
Gürel, Berna. 66 Numarali Davutpaça Kadiligi Defterine Göre Bölgenin Sosyal ve Ekonomik Durumu. Istanbul: Marmara Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, 2002.
Haliloglu, Gülhan. 77 Numarali Istanbul Qer'iyye Sicili (Davutpaça Mahkemesi). Malatya: Inönü Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, 1998.
Ipfirli, Betül. "Osmanli Hukuk Çalifmalarinda Kadin". Türkiye Araçtirmalari Literatur Dergisi 3/5 (2005), 572-622.
Jennings, Ronald. "Women in Early 17th Century Ottoman Judicial Records - the Sharia Court of Anatolian Kayseri)". JESHO 18/1 (1975), 53-114.
Kavakli Kundakçi, Sibel. "Osmanli'da Mahkeme ve Kadin: Mahkemede Kadinlarin Taraf Oldugu Konular (1732-1733)". Insan ve Toplum Bilimleri Araçtirmalari Dergisi 8/3 (2019), 1788-1812.
Kirpik, Cevdet. 1830 Numarali Trabzon Qeriyye Siciline Göre Kentin Sosyal ve Ekonomik Hayati (16431644). Trabzon: Karadeniz Teknik Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, 1998.
Marcus, Abraham. Modernligin Eçiginde Bir Osmanli Qehri: Halep. çev. Mehmet Emin Baf. Istanbul: Küre Yayinlari, 2013.
Maydaer, Saadet. "Osmanli Klâsik Döneminde Kadinlarin Servet Edinme Yollari (Bursa Örnegi)". Uludag ÜniversitesillahiyatFakultesiDergisi 15/2 (2006), 30-46.
Maydaer, Saadet. XVI. Yüzyilda Bursa Kadinlari. Bursa: Emin Yayinlari, 2010.
Montagu, Lady Mary Wortley. Turkish Embassy Letters. haz. M. Jack - A. Desai. Londra: Virago Book, 1993.
Pantik, Ramazan. "Osmanli'da Icareteyn Uygulamasi Hakkinda Yeni Degerlendirmeler". Vakiflar Dergisi 48 (2017), 75-104.
Pehlivan, Fatma. 1849 Numarali Qer'iyye Siciline Göre Trabzon Qehrinin Sosyal ve Ekonomik Hayat[i] (1676-1677). Trabzon: Karadeniz Teknik Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, 2000.
Peirce, Leslie Ahlak Oyunlari 1540-1541 Osmanli'da Ayntab Mahkemesi ve Toplumsal Cinsiyet. çev. Ülkün Tansel. Istanbul: Tarih Vakfi Yurt Yayinlari, 2005.
Seng, Yvonne. "Standing at the Gates ofJustice: Women in the Law Courts of Early Sixteenth-Century Üsküdar, Istanbul". Contested States: Law, Hegemonyalnd Resistence. ed. Mindie LazarusBlack - Susan F. Hirsch. 184-206. New York: Routledge, 1994.
^eyhülislam Feyzullah Efendi. Fetevâ-yi Feyziye. haz. Süleyman Kaya. Istanbul: Klasik Yayinlari, 2009.
^eyhülislam Yenifehirli Abdullah Efendi. Behçetu l-Fetâvâ. haz. Süleyman Kaya vd. Istanbul: Klasik Yayinlari, 2011.
Timbil, Rabia Sultan. 19 Numarali Gaziantep Qer'iye Siciline Göre Mülk Satiflari (1647-1648). Konya: Sel^uk Universitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, 2003.
Zarinebaf, Fariba. "From Mahalle (Neighborhood) to the Market and the Courts Women, Credit, and Property in Eighteenth-Century Istanbul". Across the Religious Divide: Women, Property, and Law in the Wider Mediterranean (ca. 1300-1800). haz. Jutta Gisela Sperling - Shona Kelly Wray. 224-237. New York: Routledge, 2009.
Zarinebaf, Fariba. "The Role of Women in the Urban Economy of Istanbul, 1700-1800". International Labor and Working Class History. 60 (Fall 2001), 141-152.
. . .
ARIF BILGIN
EKLER
Ek 1: Atina Pazari, 19. Yüzyil Ba^lari
(Kaynak: Edward Dodwell, Views in Greece (London: Rodwell and Martin, 1819).)
Ek 2: Çe^itli Kiyafetlerle Osmanli Kadini
(Kaynak: Bibliothèque nationale de France)
Ek 3: Hasat Mevsiminde Harman Yerinde Bir Kadin
(Kaynak: Bibliothèque Nationale de France)